Dini Hikaye: “Yeni Bir Hayat, Yeni Bir Bebek” 5. Bölüm


 Dini Hikaye: “Yeni Bir Hayat, Yeni Bir Bebek” 5. Bölüm

Akşam olmak üzereydi. Annemin yokluğuyla başlayan gün biraz sonra bitecek. İyi ki büyük teyze var. O yanımda olduğu için kendimi yalnız hissetmedim. Aslında bana çok şey de öğretmiş oldu.

Acaba büyük teyze kaç yaşındadır? Sormak hiç aklıma gelmemişti ama çok büyük olması gerekir. Suratı kırış kırış, ama yine de seviyorum onu. Namaz kılarken örttüğü beyaz başörtüsü yüzünü iyice gizliyor. Dua edip ellerini yüzüne kapattıkça da sanki kayboluyor. Sonra yeniden bu dünyaya geliyor. Sanki başka bir dünyaya gidiveriyor, oradakileri görüyor ve sonra da gelip bana anlatıyor.

Yemekten sonra büyük teyze biraz Kur’an-ı Kerim okudu. Ben de ona birkaç ayetin anlamını okudum.

— İşte şimdi güzel bir tatlıyı hak ettin. Hadi bakalım sürprizimizi yeme vakti.

— Tahmin etmiştim aslında. Mutfakta hazırlanan bir sürprizin zaten yenmesi gerekir. Tatlılarımızı yedikten sonra büyük teyze sordu:

— Tatlıyı beğendin mi bakalım?

— Beğendim, çok güzel olmuş.

Biz işimizi bitirip mutfaktan çıkarken telefon çaldı. Büyük teyze birkaç kelime konuştuktan sonra telefonu bana verdi. Hastaneden babam arıyordu. Benimle de biraz konuşup telefonu anneme verdi. Annem beni özlediğini, ama çok yakında eve geleceğini söyledi. Babamla konuşurken arkadan bebeğin sesi geliyordu. Ağlamak isteyip de ağlayamıyor gibi bir ses. Telefonu kapatınca büyük teyzeyle sohbetimize devam ettik. Yavaş yavaş gözlerim ağırlaştı. Herhâlde uzun zamandır parkta oynamadığım için gündüz yorulmuştum. Odama gittim.

Başımı serin yastığa koyunca uykum kaçtı. Okulların yakında açılacağını düşündüm. Her sene okulların açılacağı zaman acaba sınıfa yeni biri gelir mi diye merak ederim. Derslerinin iyi olup olmadığını bilmediğimiz biri. Kaç kardeşi olduğunu, nerede oturduğunu, hangi oyunu sevdiğini bilmediğimiz biri. Sıra arkadaşım olamaz. Çünkü en iyi arkadaşımla beraber oturuyoruz. Yine de belki teneffüslerde oyun oynayabileceğimiz, neşeli biri gelebilir sınıfa.

Bunları düşünürken gölgeleri de takip ediyordum. Köşeden dönen arabaların farları tavanda desenler oluşturuyordu. Pencerenin köşesinden geçen ışık, perdedeki desenleri sürüklüyor, tavan boyunca ilerliyor ve dolabın kapağında kayboluyordu. Her şey gibi gölgeleri de Allah yaratmış olmalıydı. Gölgeler de renkli olsa acaba daha neşeli olurlar mıydı? Bunu da büyük teyzeye sorabilirdim. Sonra onun “Allah yarattıysa bir güzellik vardır.” dediğini düşündüm. Koyu renkli gölgeleri de sevdim. Zaten onları takip ederken uyuyakalmışım. Artık yastık da serin değildi.

Uyandığımda sanki annemin sesini duyuyordum. Odamın kapısını açıp koridora çıktığımda çantalarını gördüm. Sesler içeriye doğru ilerliyordu. Arkalarından gittim, ama sesimi çıkarıp da anneme hoş geldin bile diyemedim. Hırkasından çektim. Arkasını dönüp beni kucakladı. Yüzü biraz solgun gibiydi. Fazla eğilmemesini söyleyerek onu yatağına oturttular. Gözlerim bebeği aramaya başladı. Karyolasında uyuyordu. Parmaklıkların üzerinden bebeğe baktım. Onu izlerken babam yanıma geldi.

— Çok küçük değil mi?

— Evet, geçekten de çok küçük.

— Küçük ama her şeyi tam. Minicik elleri, ufacık ayakları var. İnsan parmaklarına dokunmaya korkuyor.

— Ayaklarını ben de görmek istiyorum.

— Annen bebeği giydirirken göstersin, tamam mı? Nasıl olsa artık bu işlerde sen de yardımcı olacaksın.

Bebeğe baktıkça ona olan sevgim artmaya başladı. Eldivenin içindeki minicik avuçlarına parmağımı koydum. İçimden ona hoş geldin dedim. Ben artık abla oldum. Büyüyünce onu parka götürebilirim. Okula başlayınca her teneffüste onu görmeye giderim. Çarpma işlemi yaparken yardım ederim. Ona kırmızı kalem alırım.

— Kardeşini görünce anneni unuttun galiba.

Annem böyle söyleyince parmağımı kardeşimin avucundan çekip yanına gittim. Onu ne kadar da özlemiştim aslında. Sadece bebeği çok merak ediyordum. Annem neler yaptığımı sordu. Ben de onsuz geçen bir günü anlattım. Sonra büyük teyze, annemin de biraz uyuması gerektiğini söyledi. Kapıyı yavaşça çekerek annemi odasında bıraktık.

KULAĞIMIZA KÜPE OLSUN

Minik minik elleri

Yumuk yumuk gözleri

Acıkınca ağlıyor

Kardeşim nur tanesi

DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI YAYINLARI ANKARA 2016

Hikayenin 1. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 2. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 3. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 4. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Hikayenin 5. Bölümünü Okumak İçin TIKLAYINIZ

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir