Anadolu Efsaneleri; “Bitlis Efsanesi”


Anadolu Efsaneleri; “Bitlis Efsanesi”

İskender Asya seferinde Bitlis Çayı yöresinde konaklar. Başından yaralıdır. İyi olur düşüncesiyle mendilini çaya batırarak yaraya bastırır. İyi geldiğini görünce kaynağa doğru gider. Kentin şimdiki yerine gelince çayın iki kola ayrıldığını görür. Önce sağdaki Rabat çayı’nı izler. Rabat Çayı’nın suyu yarasına iyi gelmez. Bu kez şimdiki Hüsrev Paşa Çayı’nı izler. Hem içip, hem başını daldırdıkça sızısı geçer, yarası iyileşir. Çayın kaynağına varıp çadırını buraya kurar. Ertesi gün kumandanlarından Badlis’e buraya seferden dönene dek kendisinin bile alamayacağı bir kale yapılmasını emreder.

İskender’in ayrılışından bir süre sonra, kale tamamlanır. Sefer dönüşünde İskender, kale kapılarının kapalı olduğunu görür, açılmasını ister. Badlis kaleyi açmayacağını bildirir. Öfkelenen İskender kaleye saldırır, ancak bir türlü alamaz. Pek çok asker ölür. Sonunda çekilmek zorunda kalır. Hacılar Çayı’na geldiğinde, Badlis ve komutanlarının kendisini karşıladığını görür. İskender öfkeyle davranışının nedenini sorar. Badlis’de “sizin bile alamayacağınız bir kale yaptırmanızı söylemiştiniz, buyruğunu yerine getirdim. Yaptırdığım kaleyi siz bile alamadınız. Buyurun kalenin anahtarlarını”der. İskender komutanını bağışlar ve o günden sonra kale çevresindeki kente Badlis adı verilir.

Anadolu Efsaneleri – Bitlis

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir