Nasettin Hoca Fıkraları


Nasettin Hoca Fıkraları

“Kandil ve Kazan”

Kışın ortasında Nasrettin Hoca’nın arkadaşları, Hoca’nın evinde  bir akşam yemeği yemek isterler. Bir plan hazırlayarak Hoca’nın  yanına giderler. Fıkra

İçlerinden biri:

– Hocam biz bir konuda anlaşamadık. Bize yardım eder misin, der.

Hoca:

– Neymiş o bakalım, diye sorar. Nasrettin Hoca Fıkraları

– Acaba Hoca akşam sabaha kadar şehrin dışında ateş yakmadan kalabilir mi, diye tartıştık. Bahse girdik. Ne dersin Hocam, gece  sabaha kadar soğukta kalabilir misin?

Hoca hiç duraksamadan:

– Ne var bunda, elbette kalırım, der.

Arkadaşları hemen atılır:

– Hocam! Eğer gece soğukta sabaha kadar kalırsan sana güzel bir ziyafet vereceğiz. Ama yanında ısınacak hiçbir şey olmayacak.  Yok eğer bekleyemezsen, sen bize bir sofra donatacaksın tamam mı, derler. Hoca, bu şartı da kabul eder. Ertesi gece Hoca, soğuk,  fırtına, kar demeden şehrin dışında sabaha kadar bekler. Bekler ama soğuktan da neredeyse donacak hâle gelir. Sabah erkenden arkadaşları ile buluşur. Herkes, Hoca’nın sabaha kadar soğuğa dayanamayacağını düşünmüştür. Onu görünce ziyafeti kaçırdıkları için üzülürler.

Hoca:

– Bahsi kazandım ama çok da sıkıntı çektim. Neredeyse donacaktım. Çok soğuk vardı. Fırtına hiç dinmedi. Sadece çok uzaklarda bir kandil ışığı gördüm, diyerek gece olanları anlatır.

Bunu duyan arkadaşları:

– Hah, derler. İşte bahsi kaybettin. Hani etrafında hiç ateş olmayacaktı? Ama sen mum ışığı ile ısınmışsın. Bahsi kaybettin. Hoca, uzaktan görünen mum ışığının kendisini ısıtmadığını söylese de arkadaşlarına kabul ettiremez. Çaresiz, onlara ziyafet vermeyi kabul eder. Ertesi akşam, Hoca’nın arkadaşları çorbalar, dolmalar, börekler hayal ederek neşeyle Hoca’nın evine gelirler. Bir de bakarlar ki sofra kurulu ama ortada yemek falan yok.

Hoca onlara: Fıkra

– Sabredin, birazdan yemekler hazır olacak, der. Aradan bir saat geçer, yemek yok. İki saat geçer, yemek yok.

– Yemek bahçede pişiyor. Gelin de pişip pişmediğine bakalım, der Hoca. Fıkra

Bir de ne görsünler! Hoca bir ağacın dalına yemek kazanı asmış. Yere de bir mum koymuş, kazanı kaynatmaya çalışıyor. Çok  şaşırırlar. Fıkra

– Aman Hocam, bir mumla bu koskoca kazan kaynar mı hiç, diye sorduklarında, Hoca şu cevabı verir:

– Elbette kaynar. Dün gece ben şehrin bir ucundan gelen mum ışığı ile ısındım da bu mum bu kazanı neden kaynatmasın?

hikaye, masal, fıkra, komik hikayeler, komik fıkralar, nasrettin hoca fıkraları, gerçek hikayeler, eğitici hikayeler, düşündüren hikayeler, eğlenceli hikayeler,

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir