Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Sütçü İmam Olayı”


Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Sütçü İmam Olayı”

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku: için bitmez tükenmez sayılan bir gün, ağır ağır gün ışığının kararmasıyla yavaş yavaş bitmek üzere iken bir grup Fransız Ermeni devriyeleri Uzunoluk Caddesinden Kışlaya dönüyorlardı. O sırada tarihi Uzunoluk Hamamından çarşaflı 3 Müslüman Türk kadını ve bohçalarını taşıyan oğlan çocuğu çıkmışlardı. Yollarını değiştiren Fransız devriye askerlerinden biri kadınlara yanaşarak:

-Burası artık Türklerin değildir. Fransız müstemlekesinde peçe ile gezilemez!.. diyerek kadınların peçesini zorla açmak istedi. Namus ve şereflerini her şeyden mukaddes sayan Müslüman-Türk kadınları, askerlerin bu küstah hareketlerine karşı koyarak ve aynı zamanda bağırarak yandaki Kel Naci’nin kahvesinden yardım beklediler.

Olay yerine ilk yetişen Çakmakçı Sait:

– Gavur oğulları dokunmayın bacılarıma!

diyerek Fransızların üzerine yürüdü. Fakat düşman kurşunlarına hedef olarak yaralandı. Gözü dönmüş Fransız askerlerinin sağa sola rastgele ateş etmeye başlaması üzerine kahpe kurşunlara hedef olmak istemeyen silahsız halk, kendilerine siper buldukları yerlere geçmişlerdi. İşte, tam bu sırada; karşıda kendi başına, sessiz sedasız, çocuklarının nafakasını temin için sabah ezanından akşam ezanına kadar çalışan ihtiyar Sütçü, dükkanında bu olayı görmüştü. Sağa sola ateş ederek bir kahraman havasında olan Fransız askerlerinin karşısına tabancasını çekerek; -Durun bire dinsizler, durun be densizler. Yaptığınız yetti artık… diyerek tabancasını ateşledi. Bir ses… Bir kurşun… yerde bir Fransız Ermeni… Bu kurşun, düşmana atılan ilk tokattı. Bu kurşun, Türk İstiklal ve özgürlüğünün ilk işareti ve kurtuluşun müjdecisi idi. Türk’ün namusuna el atan ve bir Türk’ü yaralayan el nihayet koptu. Bu arada silah seslerine, henüz şehri terk etmemiş İngiliz devriyeleri ve subayları da gelmişlerdi. Sütçü İmam devriyeler gelinceye kadar Nalbant Bekir’den emanet aldığı ata binerek Kandil ve Ahırdağı istikametine hareket etti. Ahırdağı’nı aşarken Süleymanlı’dan Maraş’a gelmekte olan bir Fransız müfrezesine “incebel” mevkiinde tesadüf etti. Hadiseden haberi olmayan Fransızlar, Sütçü İmam’ın silahını müsadere ettikten sonra kendini serbest bıraktıktı. İmam yoluna devam ederek Bertiz’in Ağabeyli Köyündeki Beyazıtlıoğlu Muharrem Bey’in yanına gitti. Ertesi gün Sütçü İmam, Fransız ve Ermeniler tarafından ev ev arandı. Ama en ufak bir iz dahi bulunamadı.

Bu gün gönüllerde yaşayan o kahramanın o günde yeri, ne Berit dağları, ne Kandil yaylası, ne de Bertiz bağları idi. Yeri yine yiğit Maraşlılar’ın kalpleri idi. Sütçü İmam’ın bütün aramalara rağmen bulunamaması Fransızları kızdırdı. Ertesi gün (1 Kasım 1919) misilleme hareketine giriştiler. Şeyhadil Mahallesinden Sütçü İmam’ın dayısının oğlu Tiyeklioğlu Kadir’in ellerini ve ayaklarını arkadan bağlayarak burnunu ve kulaklarını keserek şehit ettiler. Sütçü İmam’ı bulamayan alçaklar intikamlarını dayısının oğlundan aldılar.

Kahramanmaraş’ın ilk kahramanı Sütçü İmam’dır. Sütçü İmam’ı binlerce kahraman izleyecektir.

Daha sonra bu şehir düşmanı atmak için büyük mücadele verecek; bunda da başarılı olacaktır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise bu özelliğinden dolayı “Kahraman “unvanını alacaktır.

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir