Sevgiyi Yaşayanlar Hikayesi


Sevgiyi Yaşayanlar Hikayesi

Bundan uzun uzun yıllar önce günün birinde bir ermişe şöyle bir soru sormuşlar;

“Sevgiyi gerçekten yaşayan bir kişi ile onu dilinden kalbine indirmemiş olan bir kişiyi birbirinden nasıl ayırt ederiz” 

Ermiş onlara bunun nasıl yapıldığını şu şekilde göstermiş.

Önce sevgiyi sözde yaşayan kişileri çağırarak onlara sofra hazırlamış. Hepsi yerlerine oturmuşlar. Sofraya önce tabaklar içinde sıcak çorbalar ve arkasından derviş kaşıkları denilen bir metre boyundaki kaşıklar gelmiş. Ermiş davetlilere kaşıkların ucundan tutarak yemeleri gerektiğini söylemiş. Davetliler de, çorbaları içmeye çalışmışlar ama kaşıkların sapları o kadar uzunmuş ki çorbayı dökmeden ağızlarına götürmeyi bir türlü başaramamışlar. En sonunda sofradan hiç birşey yiyemeden aç kalkmışlar.

Bunun üzerine ermiş;

“Şimdi sevgiyi gerçekten bilenleri yemeğe çağıralım.” demiş.

Bu defa yüzleri aydınlık, gözleri sevgi ile gülümseyen insanlar sofrada yerlerini almışlar. “Afiyet olsun” denince, her biri uzun boylu kaşığını çorbaya daldırıp, sonra karşısında oturan kardeşine uzatarak ona çorba içirmiş. Böylece her biri diğerini doyurmuş. Böylelikle sofradan şükrederek ve tok  kalkmışlar. Ermiş yanındakilere dönerek;

“İşte, kim ki gerçek sofrasında yalnız kendini görür ve doymayı düşünürse, o aç kalacaktır ve kim kardeşini düşünür de doyurursa o da kardeşi tarafından doyurulacaktır. Gerçek pazarında daima alan değil, veren kazanacaktır.”

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir