İbretlik Hikaye; Laleli Baba ile Sultan


Hikaye İbretlik Hikaye; Laleli Baba ile Sultan

İstanbul’un Laleli semtinde Laleli Camii adıyla anılan tarihi bir cami vardır. Halk arasında, Laleli semti ve Laleli cami hakkında ilginç bir hikaye anlatılır.

Rivayete göre, Laleli Camii’ni Sultan III. Mustafa yaptırmıştır. Sultan Mustafa bu camiyi yaptırırken; bu semtte Laleli Baba namında bir din büyüğünün yaşadığını, gerçek bir Mürşid olduğunu, hikmetli sözler söylediğini öğrenir. Padişah bu ilim ehli zatla tanışmak, söz ve sohbetinden faydalanmak ister. Cami inşaatını denetlemeye geldiği bir gün, adamlarına Laleli Baba ile görüşmek istediğini bildirir ve O’nu davet ettirir. Padişahın buyruğu hemen Laleli Baba’ya ulaştırılır. O da hemen davete icabet eder. Uzun uzun sohbet ederler. Padişah, Laleli Baba’nın sohbetinden çok memnun kalır. İçinde bu zatla sık sık görüşme arzusu uyanır. Laleli’den ayrılacağı sırada, Laleli Baba’ya son bir soru sorar:

– Efendi Hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba? Laleli Baba padişahın bu sorusuna ilginç bir cevap verir:

– Bu dünyada en güzel şey, yiyip içtikten sonra sıkıntısız bir şekilde def-i hacetini (büyük hacetini) yapabilmektir. Hükümdar bu cevabı pek hoş karşılamaz. Laleli Baba gibi hikmetli sözleriyle herkesi etkileyen bir zata da bu cevabı pek yakıştıramaz. Hatta biraz da kaba bulur kendince.

Padişah veda ederek maiyetiyle birlikte saraya döner. Fakat bu ziyaretin ertesi günü şiddetli bir kabızlığa yakalanır. Bir türlü büyük hacetini yapamaz. Sarayın bütün ilgilileri ve hekimbaşı seferber olurlar. Bilinen bütün tüm ilaç ve yöntemleri uygularlar lakin hiç bir fayda etmez. Padişah kıvranır sıkıntıdan… Maiyetten birinin aklına Laleli Baba gelir. O belki bu derde bir çare bulabilir? Zaten başka denenmedik bir yol da kalmamıştır. Padişaha danışılıp görüşü alındıktan sonra padişahın adamları hemen Laleli Baba’ya gidip saraya buyur ederler. Padişah gerçekten büyük acılarla kıvranmaktadır.

– Laleli Baba söyle sende var mıdır bu derdin bir çaresi? Aman himmet et. Laleli Baba:

– Ben sizi bu dertten kurtarırım kurtarmasına ama o kadar kolay değil. Karşılık olarak ne verirsiniz? Padişah:

– Laleli’ye yaptırdığım o camii sana hediye edeyim. “Yetmez” der Laleli Baba. Hanlar, hamamlar… Hatta Sultan Mustafa, Laleli’yi tamamıyla ona vermeyi bile teklif eder. Laleli Baba bir türlü “Tamam”, “Yeterli” demez. En sonunda ağzındaki baklayı çıkarır:

– Ben sizi bu dertten kurtarmasına kurtarırım ama karşılığında saltanatı (padişahlığı) isterim. Padişah şaşırır, ancak sıkıntısı büyüktür. Sultanlığı görecek halde değildir. “Tamam” der. “Varsın saltanat senin olsun.” Laleli Baba bir dua yapar, padişahın sırtını sıvazlar. “Haydi git, kurtulacaksın!” buyurur. Gerçekten kısa sürede padişah sıkıntısından kurtulur. Kurtulur ama saltanat da elden gitmiştir. Şifa bulmanın sevincini, saltanatın elden çıkmasının üzüntüsü gölgeler. Laleli Baba, padişahın üzgün haline anlamlı anlamlı bakıp der ki:

– Bir saltanat ki bir def-i hacete değişiliyor… Öylesine ucuz bir saltanat bize gerek değil. Al yine senin olsun!…

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir