Masal Oku; “Yeşil İmparator”


Masal Oku; “Yeşil İmparator”

Masal Oku; Yeşil İmparatorun sol gözü sürekli ağlarmış. Ama sadece sol gözü. Sağ gözü ise hiç durmaksızın açılıp kapanır ve dünyaya derin hüzünle bakarmış. Yeşil İmparatorun üç oğlu varmış.  En büyükleri bir gün babasının tahtının yanına gelmiş:

– Kral babam senin sol gözün neden hep ağlar?

imparator hiç yanıt vermemiş, ama yanında duran mızrağı kaptığı gibi en büyük oğluna fırlatmış. Büyük oğlan mızrağın önünden zor kurtulmuş. Can havliyle kendini dışarı atmış, saraydan da, şehirden de, ülkeden de kaçmış. Bu oğlan ben bu masalı anlatırken hala kaçmaya devam ediyormuş.

İkinci oğlu da bir gün cesaretlenmiş ve aynı soruyu sormuş:

– “Kral babam! senin sol gözün neden hep ağlar?”

Onun başına da aynı şey gelmiş. O da hâlâ kaçıyormuş. Sonunda sorma sırası en küçük oğlana gelmiş:

– kral babam senin sol gözün neden hep ağlar?

İmparatorun mızrağı fırlatmasıyla, küçük oğlanın mızrağı havada yakalaması  bir olmuş. Mızrakla birlikte babasının yanına yaklaşmış.

– Sen cesur bir çocuksun oğlum. Sol gözümün neden hep ağladığını sana söyleyebilirim. Gözüm altın kanatlı bülbülü göremediği için hep ağlıyor. Eğer onu görebilirsem, sol gözüm kahkahalarla gülümseyecek.

– Ben sana altın kanatlı bülbülü getirebilirim baba! demiş oğlan,” ama nerede olduğunu bilmiyorum.”

– Mavi İmparator’un sarayında tutsak!

İmparatorun küçük oğlu atına atladığı gibi Mavi İmparator’un ülkesine gitmiş. Yedi gün yedi gece at sürmüş. Sonunda Mavi İmparator’un sarayına varmış. Sarayın salonuna girmiş. Altın kafeste öten altın kanatlı bülbülü bulmuş. Tam çıkacakken nöbetçilere yakalanmış. Mavi İmparator’un huzuruna çıkartılmışlar.

– Hırsız! kırk satır mı istersin kırk katır mı?

– Bana kıymayın İmparatorum. Yazık olur benim gibi bir yiğide!

– Kendine pek güveniyorsun. Peki o zaman bir deneyelim bakalım: Benim sözlümü Sarı İmparator kaçırdı. Onu bana getirirsen hem hayatını bağışlarım, hem de altın kafesteki altın kanatlı bülbülü sana veririm.

Genç prens atına atladığı gibi Sarı İmparator’un sarayına varmış. Bahçedeki dut ağacına çıkmış, Mavi İmparator’un sözlüsünün tutsak olduğu odaya girmiş ve prensesi kaçırmış. Geri dönerken yolları daha uzun sürmüş. Prensin küheylan atı iki kişi taşıdığından doksan dokuz gün doksan dokuz gecede Mavi İmparator’un sarayına varmışlar. Kral prensi, serbest bırakmış ve altın bülbülü de armağan olarak vermiş.

Genç prens, altın bülbülü babasına götürmüş.

Yeşil İmparator’un sol gözü o günden sonra kahkahalarla gülmeye, sağ gözü  de gülümsemeye başlamış.

Büyülü Dünya Masalları

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir