Bilgelik Hikayeleri


Bilgelik Hikayeleri

“Merhamet Gözlerde Gizlidir”

Yıllar önce Kuzey Virginia’da soğuk bir akşam üzeri idi. Yaşlı bir adam kendisini nehrin karşı kıyısına geçirecek bir atlı bekliyordu. Adamın soğuk kış rüzgârı yüzünden bıyığı bile donmuştu. Bitmek bilmeyen bir süre bekledi. Tüm bedeni kuzey rüzgârının soğuğundan artık uyuşmuş ve kaskatı kesilmişti.

Donmuş zemin üzerinde kendisine doğru dörtnala yaklaşmakta olan atlıların sesini duydu. Atlılar az ilerdeki virajı dönerlerken, yaşlı adam da tedirgin bir şekilde onları izliyordu. Birinci atlı yanından geçerken onun dikkatini çekmek için bir hareket yapmadı. Sonra bir başkası daha geçti ve sonra bir başkası daha. En sonunda, en sonuncu atlı yaşlı adamın kardan bir heykel gibi oturduğu yere doğru yaklaştı. Bu sonuncu atlı yaklaşınca, yaşlı adam, atlı adamın bakışlarını yakaladı ve sordu,

“Sayın Efendim, yaşlı bir adamı nehrin öbür yakasına geçirebilir misiniz acaba? Yayan olarak geçilebilecek bir yer gözükmüyor da!”

Atının dizginlerini çeken atlı hemen cevap verdi,

“Tabii ki, atla arkaya!”

Yaşlı adamın donmuş bedenini yerden kaldıramadığını görünce de, atlı adam hemen atından indi ve yaşlı adamın atın arkasına binmesine yardım etti. Atlı adam, yaşlı adamı yalnız nehri geçirmekle kalmadı, bir kaç mil uzakta gideceği yere kadar da götürdü.

Küçük, fakat sevimli kulübeye yaklaştıklarında atlı adam merakını yenemeyerek yaşlı adama sordu.

“Sayın beyefendi, ben fark ettim ki siz önde giden atlılara en ufak bir işaret bile yapmadan geçip gitmelerine izin verdiniz. Bu buz gibi soğuk kış gecesinde neden bekleyip sonuncu atlıya sordunuz merak ettim. Ya ben de reddedip sizi orada bıraksa idim?”

Yaşlı adam yavaşça attan aşağıya indi, atlı adamın gözlerinin içine doğru baktı ve cevap verdi,

“Sevgili oğlum, benim epeyce bir hayat tecrübem var ve insanları iyi tanıdığımı zannediyorum”

Ve sonra da devam etti.

“Ben öbür atlıların gözlerinin içine baktım ve onların benim durumuma aldırış bile etmediklerini gördüm. Onlara karşı tarafa geçirmeleri için rica etmek faydasız olacaktı. Fakat sizin gözlerinize baktığımda, şefkat ve merhamet gördüm. Biliyorum ki ne olursa olsun, kibar ve yumuşak bir ruh benim ihtiyacım olduğu zaman bana yardım edebilme fırsatını kaçırmayacaktı.”

İnsanın içini ısıtan bu cevap atlı adamı derinden etkilemişti.

“Bana söylemiş olduğunuz bu sözler için size müteşekkirim” diye cevap verdi. “İnşallah bundan sonraki görevlerimde ve işlerimde, başkalarının ihtiyaçlarına aynı yumuşaklıkla ve merhamet duygusuyla yanıt vermeyecek kadar meşgul olmam.”

Bunları söyleyerek Thomas Jefferson atının başını çevirdi ve Beyaz Saray’a doğru yoluna devam etti.

Ağırbaşlılık ve alçakgönüllülük, merhamet duygusunun temelidirler.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir