Bilgelik Hikayelerinden Seçmeler

Bundan uzun uzun yıllar önce bir beldede  Allah dostu bir zat yaşarmış. Bu zatı herkes çok sever ve sayarmış. Yaşı da oldukça fazla olan bu zatın Cami’den eve evden Cami’ye öyle bir yaşamı varmış. Bir de beslediği ve çok sevdiği üç tane koyunu varmış.

Mahallede yaşayan birde ayyaş bir adam varmış. Bu adam içki içermiş, kimsede buna korkusundan bişey diyemezmiş.

Ancak haram konusunda hassas olan bu yaşlı amca nerde görse tatlı dille ikaz eder ve içkiden vazgeçmesini istermiş…

Gel zaman git zaman bu adam artık yaşlı amcanın sözlerinden usanmış ve onu kadıya şikayet etmiş.

Ayyaş adam;

“Bu yaşlı adam beni sürekli ihtar ediyor artık canım sıkılmaya başladı,” demiş.

Bunun üzerine kadı efendi yaşlı zatı çağırarak:

“Bak bey amca adama karışamazsın istediğini yapar” demiş.

Yaşlı amca da kötü bir niyetinin olmadığını sadece bu haramdan vazgeçmesini istediğini söylemiş.

Kadı efendi bu söz üzerine:

“Sana ne bey amca, her koyun kendi bacağından asılır, ne hali varsa görsün” demiş.

Bunun üzerine oldukça üzülen yaşlı amca evine dönmüş.

Bir kaç gün sonra sabaheyin mahalleli uyandığında çok kötü bir kokunun mahalleyi sarmış olduğunu görmüşler.

Bir de ne görsünler yaşlı amca üç koyunu bacaklarından asmış.

Kokan koyunlarda bütün mahalleyi berbat bir hale getirmiş. Mahalle halkı kokudan dışarı çıkamaz olmuş.

Bunu duyan kadı efendi hemen amcayı çağırmış ve neden böyle yaptığını sormuş.

Yaşlı adam şu cevabı vermiş:

“Bakın, her koyunu kendi bacağından astım ama bütün mahalle pisliğini çekiyor…