Hikaye Oku


Hikaye Oku

“İş Adamı”

Hikaye Oku: Üç beş kişi acıyor olabilir bana, ama bunu hiç sezdiğim yok. Küçük dükkanım beni tasalara boğuyor, bu tasalar alnımda ve şakaklarımda zonklamalara yol açıyor, ileride rahata kavuşacağım umudunu ise bende uyandırmıyorlar, çünkü dükkanım küçük. Hikaye

Her gün yapılacak işleri saatler öncesinden belirlemem, yardımcımın belleğini uyarak tutmam, içine düşülmesinden korktuğum yanılgılara karşı onu uyarmam, bir önceki sezonda bir sonraki sezonun modasını, çevremdekiler değil de, o kendi içine kapalı taşra sakinleri arasında söz konusu olacak modayı
kestirmem gerekiyor.   Hikaye

Param yabancı ellerde; ne durumda olduklarını bilemem bu kişilerin, başlarına gelebilecek bir felaketi önceden sezemem, sezemeyince de onu nasıl savarım? Belki bu kişiler har vurup harman savuran insanlara dönüşmüşlerdir de, bahçeli bir gazinoda bir şölen düzenlemekte, daha başkaları da Amerika’ya
kaçarken kısa bir süre bu şölene katılmaktadır. Hikaye

Bir iş gününün akşamı kepenkleri indirip, ansızın önümde dükkanımın bitip tükenmeyen gereksinimlerine ayıramayacağım saatler buldum mu, sabahleyin benden önce uzağa yollanmış girişim hevesim dönüp gelerek varlığımdan içeri saldırıyor, ama burada fazla dayanamayarak beni de kendisiyle amaçsız çekip götürüyor. Hikaye

Ancak ben bu ruh durumundan asla yararlanamıyor, evin yolunu tutmaktan başka şey yapamıyorum; çünkü elim yüzüm pis ve tere bulanmış, giysim leke ve toz içinde; başımda çalışırken giydiğim kasket, ayağımda sandık çivileriyle dört bir yanı çizilmiş botlar. Dalgalar üzerinde yürüyorum sanki; yolda iki elimin parmaklarını çabuk çabuk sağa sola oynatıyor, karşıma çıkan çocukların saçlarını sıvazlıyorum. Ama yol kısa; hemen eve varıyor, asansör kapısını açıp giriyorum içine. Hikaye

Birden yalnız olduğumu görüyorum. Yürüyerek merdivenleri çıkanlar bu çıkışta azıcık yorulur, biri gelip açana kadar kapının önünde hızlı hızlı soluyan ciğerleriyle bekler; öfkelenip sabırsızlanmak için ellerinde neden vardır; hole girip şapkalarını askıya asarlar ve ancak koridorda yürüyüp birkaç cam kapı önünden geçerek odalarına varınca başlar yalnızlıkları. Hikaye

Oysa benim yalnızlığım daha asansörde başlar: Ellerimi dizlerime dayayıp dar ve uzun aynaya bakarım. Asansör çalışmaya koyulunca, şöyle derim kendi kendime: Hikaye

“Susun! Çekilin geri! Ağaçların gölgesine, vitrinlerin kumaş dekorlarının arkasına, çardakların içine mi ulaşmak niyetiniz? “

Dişlerimin arasından konuşurum; merdivenin korkulukları, asansörün buzlu camları önünden çağlayanlar gibi kayar aşağı.

“Uçup gidin! Benim asla görmediğim kanatlarınız köylük bir ovaya taşısın sizi ya da Paris’i diliyorsanız oraya götürsün. Din adamlarından oluşan alaylar üç aynı sokaktan gelir, birbirlerine yol vermeksizin birbirlerinin içinden geçip giderler; alayların son saflarının ardında boş alan yine açık seçik belirirken, pencerenin sağlayacağı görünümün keyfini çıkarmazlık etmeyin!

Mendiller sallayın, dehşete kaptırın kendinizi, duygulanın, arabayla önünüzden geçen güzel bir bayan gördünüz mü, övücü sözler söyleyin kendisine. Hikaye

Ahşap köprü üzerinden yürüyerek çaydan geçin! Suda yıkanan çocukları başlarınızla selamlayın ve binlerce tayfanın uzaktaki bir zırhlıdan yükselecek hurra sesinden hayretinizi esirgemeyin!

O gösterişsiz adamın peşine takılın! Bir kemerli geçide kıstırdınız mı, nesi var, nesi yok, soyup alın üzerinden! Adam soldaki sokağa sapıp boynu bükük yoluna devam ederken, elleriniz ceplerinizde, arkasından bakın! Hikaye

Atlarını dörtnala kaldırmış, sağdan soldan dağınık gelecek polisler sizi gerilere doğru sürecektir. Bırakın onları, boş sokaklar kendilerini mutsuz kılacaktır, biliyorum. Ve buyrun işte, daha şimdiden atlarını sürüp çifter çifter uzaklaşmaya başladılar; köşebaşlarını usulcacık dönüyor, alanlardan uçar gibi geçiyorlar.”

Derken çıkmam gerekiyor asansörden; asansörü aşağı salıp zili çalıyor ve kapıyı açan hizmetçiyi selamlıyorum.

FRANZ KAFKA

hikaye, hikaye oku, hikaye okuma, franz kafka hikayeleri, psikolojik hikayeler, dünya klasikleri, klasikler, iş adamı, kısa hikayeler, hikayeler, hikaye arşivleri,

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir