Anadolu Efsaneleri; “Kızlar Sinisi”


Anadolu Efsaneleri; “Kızlar Sinisi”

Efsane: Kızlar Sinisi Efsanesi Sivas  yöresinde ait bir efsanedir.

Kızılırmak, Kızıldağ’dan doğar. Kızıldağ’da ‘Beş Gözeler’ denilen su kaynağının yakınlarında, peri bacalarına benzeyen kayalıklar vardır. Halk arasında buranın adı ‘Kızlar Sinisi’dir.

Bu efsanenin iki rivâyeti vardır, ilk anlatı şöyledir: Bir savaş sırasında düşmanların baskınına uğrayan Karataş köyünün kızları, izlerini kaybettirmek için Kızıldağ’a sığınırlar. Ne var ki, onları takip eden düşman askerleri, kızların izini bulur. Düşman eline düşmektense, ölmeyi tercih eden kırk kız, “Allahım, taş kesilelim de, düşman eline geçmeyelim.” diye dua ederler. Bunun üzerine duaları kabul olur ve kırk kız taş kesilir.

Efsaneye göre çok eski zamanlarda bir gelin alayı, Kızıldağ yamaçlarından geçerken eşkiya hücumuna uğrar. Eşkıya düzlükteki yolu kestiği için, düğün alayı Kızıldağ’a tırmanmaya başlar. Gelin, eşkiya elinden kurtulamayacağını anlayınca Allah’a yalvarır. ‘Ya onları taş kes, ya beni taş kes’ der. Düğün alayı o anda Kızıldağ’ın yamacında taş kesilir.

Gerçekten de o yörede, uzaktan bakıldığında, dağın yamaçlarına yayılmış ve bir düğün alayını anımsatan irili ufaklı kayalar görülür; hatta bunların arasında bir çeyiz sandığı bile vardır…

“Sini”, Farsça’da “cemal” anlamına gelmektedir. Efsanedeki kırk kız, yüzlerini kimseye göstermemek için Allah’a dua etmiş, bu nedenle taş kesildikleri yere “Kızlar Sinisi” denmiştir.

(Kaynak: Anthony E. OCEAN – Türk Mitolojisi)

Bu efsanenin  Sivas- Yıldızeli yöresinde anlatılan bir  başka türü de şöyledir.

Efsaneye göre; Bir köyün birinde bir   kaynana ve gelin yaşarmış . Kaynana gelinine eziyet eden kötü kaynanalardan, gelin ise sessiz gelinlerdenmiş. Gelinin her yaptığı kusurlu, her söylediği yanlışmış kaynanasının nazarında.

Gelin için bu eziyetli ortamdan kurtulmanın en iyi yolu koyunları otlatması olurmuş, her gün sürü peşinde gidermiş. Yine sürüyle gittiği bir gün, yorgunluktan bir ağaç altında uyuyakalmış, uyandığında ise koyunların hiç biri yokmuş etrafta. Gelin sağa bakmış  yok, sola bakmış yok, yok, koyunlardan eser yok. Aramaları sonuç vermeyince evine geri dönmüş. Kaynana bu geline koyunları derhal bulmasını, bulmadığı takdirde de evine dönmemesini söylemiş.

Çaresiz yola düşmüş gelin. Ne yapacağını bilemez halde aynı yerlerde dolanırken, olduğu yere çöküp kendinden geçmiş, ellerini açmış göğe doğru, bir dua dökülmüş dudaklarından “tek şu sürüyü bulayım bulduğum gibi beni taş et, Rabbim canımdan bezdim” demiş. Gelin olduğu yerde taş olmuş.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir