Ardanuç Kalesi Efsanesi


Ardanuç Kalesi Efsanesi

Ardanuç Kalesi, kolay kolay ele geçmeyecek şekilde yapılmış, sağlam bir kaledir. Kalenin adı Gevhernik Kalesi iken, efsaneye göre Ardanuç olmuştur.

Çevre beylerden birçoğu kaleyi ele geçirmek için çaba göstermelerine rağmen, hiçbiri başarılı olamamış. Günün birinde çevrenin en kudretli beylerinden birisi, kaleyi ele geçirmeyi kafasına koymuş. Sefere çıkarken adamlarına;

“Bu kale benim hayatıma mal olsa bile mutlaka ele geçireceğim!” deyip kaleyi kuşatmış. Ancak ne kadar kaleye hücum etmişse de bırakın ele geçirmeyi, çoğu askerini telef etmiş. Bir süre devam eden saldırılardan sonra bakmış ki ordusunun tamamını kaybedecek. Kara kara düşünmeye başlamış. Sonunda kaleye saldırıdan vazgeçmiş. Adamları ile baş başa görüşmeden sonra kuşatmayı kaldırmış, yurduna dönmüş. Bir süre sonra kalenin yeniden ele geçirilmesi ile ilgili planlar hazırlamış. Tasarladığı plan gereği ülkesinin en usta marangozunu çağırmış.

“Bana acele olarak yüz altmış sandık yapacaksın. Her sandık bir insanın sığacağı genişlikte ve uzunlukta olacak!” diye buyurmuş.

Marangoz hemen çalışmalara koyulmuş. Sandıklar kısa zamanda hazır hale gelmiş. Bey ordusunu toplamış.

“Bana yüz altmış gönüllü gerekiyor. İçinizden kimler gönüllü olmak ister.” deyince tüm askerleri hep bir ağızdan;

“Hepimiz oluruz. Sizin için canımızı veririz.” demişler.

“Bana hepiniz değil, şu anda yüz altmış adam gerekli.” demiş bey. Sonra komutanına;

“İstediklerinden yüz altmış yiğit seç!” demiş bey.

Komutan yüz altmış savaşçıyı seçip bey in önüne getirmiş.

Bey, önce onları övmüş. Sonra neler yapacaklarını anlatmış. Hemen seksen deve bulunmuş. Sandıklar iki yanına yüklenmiş develerin. Tüm askerler kervan görevlisi kıyafeti giymiş. Komutan da bezirganbaşı kıyafeti giymiş. Develerin başına geçen komutan bezirganbaşı olarak yola koyulmuş.

Günlerce süren yolculuktan, orada burada yapılan küçük alışverişlerden sonra Gevhernik Kalesi’nin önüne gelmişler. Kalenin beyi bakmış ki seksen deve, sırtlarında sandıklar kale kapısında. Hemen bezirganbaşını yanına çağırtmış.

“Söyle bakalım, kimsin nesin, ne arıyorsun?” diye sormuş.

“Bezirganım beyim” demiş adam. “Her çeşit mal alır satarım. Yolum sizin kaleye düştü, izin verirseniz kaleye girip alış veriş yapmak istiyorum.”

Gevhernik Kalesi beyi adama bakmış tam bezirgan. Hiç şüphelenmemiş.

“Peki öyleyse, al adamlarını, mallarınla birlikte gir içeri. Çok zamandır kalemize bezirgan gelmiyordu. Kale halkının böyle bir kervana ihtiyacı vardı.” demiş.

Hemen kervanına koşmuş bezirganbaşı kılığındaki komutan. Kervanını içeri almış. Kalenin ortasına ay biçiminde yerleştirmiş kervanını. Kaleyi savunan askerler, komutanlar silahlarını bırakıp kervanın yanına gelmişler. Herkes kendine göre bir şeyler alma hesabını yaparken, sandıktan çıkan askerler birden saldırmış kaledekilere. Daha neler olduğunun farkına varmadan kaledekileri kılıçtan geçirmişler. Kale kısa zamanda zaptedilmiş. Sarayın penceresinden olanları gören kalenin beyi, ne yapacağını şaşırmış. Küçük bir gafleti yüzünden kalenin elinden gidişini kendisine yedirememiş. Kalenin arkasındaki sarp uçuruma, “Cehennem Deresi”ne kendisini atmış. Anında can vermiş.

Kalenin bu şekilde el değiştirdiğini öğrenenler bey için arından uçtu ya da ardından uçtu demişler. Yıllarca Gevhernik olan kalenin adı, bu olaydan sonra ardından uçtu sözcüğünün değişime uğramasıyla ”Ardanuç” diye anılmaya başlanmış…

Ünlü Efsaneler

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir