Gelin Kayası


Gelin Kayası

Gelin Kayası

Gelin Kayası

Artvin’ in Şavşat ilçesinin Şalcı köyünde dik olarak duran üç sarp kaya vardır. Üçü de sıra ile durur. O yöredekiler bu kayalara “Gelin Kayası,” derler. Üç kayanın önde olanı gelin alayının başını çeken damadın yengesi, ortadaki kaya gelin, arkadaki de gelinin yengesidir.

Neden bu adla anıldıkları sorulduğunda hemen bir efsane anlatırlar:

Geçmiş zamanların birinde çok varlıklı bir bey varmış, Çevrede saygı duyulan, sözü geçen biri olarak tanınmasına rağmen, tek kusuru paraya olan tutkusu imiş. Her huyu iyi olduğu halde, para dendi mi Bey’ in tüm dünyası değişirmiş.

Bu Bey’in çok güzel bir kızı varmış. Kızın güzelliği dillere destan. Onu görüp de vurulmayan delikanlı yokmuş. Etraf köylerde kızın güzelliği konuşulur dururmuş.

Kızın yaşı on sekizini çoktan geçtiğinden, Bey’ in kapısından kız istemeye gelenlerin sayısı eksik olmuyormuş. Kız ise, köyünde fakir bir delikanlıya sevdalanmış. Delikanlı fakirliğinin yanında, erkek güzeli imiş. Köyün tüm kızları delikanlıya sevdalanmalarına rağmen, onun gözü Bey’in kızından başkasını görmezmiş.

Delikanlı ile Bey’in kızı ara sıra görüşüp bir araya geldiklerinde:

“Senden başkası ile evlenirsem, yaşamaktansa taş olayım, daha iyi .” derlermiş.

Günler günleri, aylar ayları izlemiş. İki aşık yine gizliden buluşup görüşüyormuş.

Uzak köylerden birinde zengin bir adam varmış. Parasının, varlığının sınırı yokmuş. Bir gün evine bir misafir gelmiş. Misafir, o köy senin bu köy benim deyip gezen bir dervişmiş. Zengin adam derviş ile bir süre oradan buradan konuştuktan sonra sormuş:

“Benim bir oğlum var, yaşı kemale erdi. Onu evlendirmek istiyorum. Ama çevremde gönlüme göre bir kız göremedim. Sen her yeri geziyorsun. Yok mu bildiğin güzel bir kız?”

Derviş bir süre düşünmüş. Tanıdıklarını aklından teker teker geçirmiş. “Var. Ama uygun olur mu, anlaşabilir misiniz, orasını bilemem. . . !” demiş.

Zengin adam heyecanlanmış.

“Hele sen bir kere söyle bakalım. Ötesini sonra biz düşünürüz.” demiş.

Derviş anlatmış Bey’in kızının hünerini, güzelliğini. Öyle bir anlatmış ki kızın güzelliğini duyan zengin adamın nutku tutulmuş. Bey hakkında saatlerce konuşmuş misafiri ile. Öğrenmiş Bey’in nasıl bir adam olduğunu. Özellikle de paraya olan düşkünlüğünü.

Hazırlık görülmüş. Çevrenin önde gelen kişilerini yanına almış. Bey’e haber verilmiş bir gün önceden.

Ertesi gün zengin adam yanındakilerle birlikte varmış Bey’in konağına. Söz sözü açmış. Sıra gelmiş kızı istemeye. Usulünce istemişler kızı. Ancak Bey nazlanmış. Zengin adam Bey’in huyunu öğrendiği için:

“Size istediğiniz her şeyi veririm. Para konusunda ne kadar isterseniz isteyin.” deyince, Bey’in tavrı yumuşamış. Araya, gelen misafirler de girince iş tatlıya bağlanmış. Yenilmiş içilmiş. Düğün günü kararlaştırılmış.

Kız, babası tarafından bir zengin oğluna söz kesildiğini öğrenince dünyası yıkılmış. Elinden gelen tek şey oturup ağlamakmış. O da oturup ağlamış. Öyle çok ağlamış, öyle çok ağlamış ki, gözlerinden yaşlar sel olmuş sanki. Günlerce yemekten içmekten kesilmiş. Aç susuz incelmiş de incelmiş. Delikanlı derseniz?  tamamen yanmış bitmiş. Dağlardan eve gelmez olmuş.

Hazırlıklar tamamlanmış. Alınan alınmış, verilecekler verilmiş. Sıra gelmiş düğün gününe. Oğlan tarafından kınaya gelinmiş. Kına yakılmış. Gelin derseniz? Sanki kına yakılan gelin değil de kurumuş bir ağaç parçası.

Sabah olmuş. Gelini ata bindirmişler. En önde damadın yengesi, gelinin atının ipini elinde tutuyormuş. Gelin atın üstünde. Atın arkasında gelinin yengesi. Onun gerisinde de gelin alayı. . .

Gelin alayı köyün dışına çıkmış. Gelin, duvağın arkasında ağlaya ağlaya bir hal olmuş. Sevgilisi delikanli ile görüştükleri yere gelince;

”Ahh,” demiş. Bu, günlerden beri ağzından çıkan ilk ses olmuş. Gözleri ile tepelere bakmış. Sanki sevdiği delikanlıyı görmüş.

”Allahım” demiş. ”Beni gelin etmektense olduğum yerde taş et! . . .”

Gelin alayının önündeki üç kişi bir anda taş kesilmiş…

Efsaneye göre, o günden sonra bu sarp kayalar “Gelin Kayası” olarak anılmış…

Ünlü Efsaneler

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir