Guy de Maupassant Hikayeleri

https://hikayelerimizden.com/ sitemizin Guy de Maupassant Hikayeleri Bölümünde yazarın, birbirinden etkileyici, gerilim, dehşet ve korku dolu hikayelerini okuyabilirsiniz.


Guy De Maupassant; “Küçük Fıçı” Hikayesi

Guy De Maupassant; “Küçük Fıçı” Hikayesi Epreville’de hancı olan Chicot usta, çift tekerlekli arabasını, Magloire ananın çiftliği önünde durdurdu. Kırk yaşlarında, kırmızı yüzlü, göbekli ve latifeyi pek seven iri yarı bir adamdı. Atını tahtaperdenin kazığına bağladı. Sonra, çiftliğin avlu kısmına girdi. İhtiyar kadının topraklarına bitişik bir araziye sahip bulunan adam, uzun […]


Guy De Maupassant Hikayelerinden “Drahoma”

Guy De Maupassant Hikayelerinden “Drahoma”  Metr Simon Labrument’nin Madmazel Jeanne Cordi-er ile evlenmesine hiç kimse hayret etmemişti. Metr Leb-rument, metr Papillon’un noterlik dairesini satın almıştı ki, bu satın alma bedelini ödemek için paraya lüzum oluyor ve Madmazed Jeanne Cordier’nin de banknot vehamiline muharrer esham olarak üç yüz bin franklık bir […]


Guyde Maupassant Hikayelerinden; “Toplu İğneler”

Guyde Maupassant Hikayelerinden; “Toplu İğneler” — Ah, azizim, şu kadınlar ne acâip mahlûklar! — Neden söyleyorsun böyle? — Bana çok fena oyun oynadılar da. — Sana mı? — Evet, bana. — Kadınlar mı yoksa kadın mı? Okunma Sayısı: 1.101


Guyde Maupassant Hikayelerinden; “KORKU”

Guyde Maupassant Hikayelerinden; “KORKU” Yemekten sonra güverteye çıkılmıştı. Karşımızda, iri bir ayın ayna gibi pırıl pırıl parıldattığı Akdeniz sularının sathında hiç bir kıpırdama yoktu. Büyük gemi, yıldız ekilmiş bir tarla gibi görünen gök yüzüne simsiyah dumandan müteşekkili kocaman bir yılan savuruyor; arkamızda, uskurunun kuvvetli dönüşü ile sür’atle yol alan bu […]


Guy de Maupassant Hikayeleri; “Ölüler Ne Diyor?”

Guy de Maupassant Hikayeleri; “Ölüler Ne Diyor?” Onu çılgınca sevmiştim! İnsan neden sever? Dünyada sadece bir varlıktan başkasını görmemek, kafasında sadece bir düşünce olmak, yüreğinde sadece bir arzuyu hissetmek ya da dudaklarında sadece bir adın tekrarlanması tuhaf mı acaba? Bir pınarın sularının yeryüzüne çıkmasına benzer şekilde ruhun derinliklerinden dudaklara kadar […]


Guy de Maupassant Hikayeleri; “Şeytan” 

Guy de Maupassant Hikayeleri; “Şeytan” Köylü, ölüm döşeğinde olan hasta kadının başucundaki doktorun karşısında duruyordu. Sessiz, olacaklara boyun eğmiş ama aklı hâlâ yerinde olan ihtiyar kadın, onlara bakıyor ve konuşulanları dinliyordu. Yaşlı kadın ölecekti; buna isyan etmiyordu. 92 yaşındaydı ve artık sonu gelmişti. Okunma Sayısı: 590


Guy de Maupassant Hikayeleri; “Baba Belhomme’daki Hayvan”

Guy de Maupassant Hikayeleri; “Baba Belhomme’daki Hayvan” Hikayeyi Oku: Le Havre postası Criqueto’dan kalkmak üzereydi. Bütün yolcular, Malandinoğlunun işlettiği Ticaret Oteli’nin avlusunda adlarıyla çağrılmalarını bekliyorlardı. Bu, çamurlana çamurlana boyaları bozulup şimdi aşağı yukarı kül rengine girmiş tekerlekleri olan sarı bir arabaydı. Öndeki tekerlekler küçücüktü. Arkadakiler, yüksek ve cılız; arabanın biçimsiz, hem de […]


Guy de Maupassant Hikayelerinden; “Sicim” 1 yorum

Guy de Maupassant Hikayelerinden; “Sicim” Hikaye Oku; Harry Alis’e; Köylülerle karıları, Goderville’in çevresindeki bütün yollardan kasabaya doğru geliyorlardı. Çünkü pazar vardı. Erkekler yorucu işlerle, sol omzu kaldırtıp beli çarpıtan saban tutmayla, duruş sağlam olsun diye dizleri birbirinden ayırtan buğday biçmeyle, köyün bütün ağır aksak ve yorucu işleriyle biçimlerini yitirmiş, uzun ve eğri […]


Guy de Maupassant Hikayeleri; “Dönüş”

Guy de Maupassant Hikayeleri; “Dönüş” Hikaye Oku; Deniz, kısa ve hep birbirinin aynı dalgalarla kıyıyı kamçılıyor. Hızla esen rüzgârın sürdüğü küçük beyaz bulutlar geniş, mavi göğün ortasından kuş gibi çabuk çabuk geçiyor. Ve köy, okyanusa doğru inen koyağın büklümünde güneşe karşı ısınıyor. Martin-Lévesquelerin evi köyün tam ağzında, yolun kıyısında tek başına. Bu, […]


Guy de Maupassant’ten Seçme Hikayeler; “Küçük  Asker”

Guy de Maupassant’ten Seçme Hikayeler; “Küçük  Asker” Hikaye Okumak: Her pazar özgür kalır kalmaz iki küçük asker yola düzülürdü. Kışladan çıkınca sağa dönerler, bir askerlik gezintisi yapıyorlarmış gibi sıkı adımlarla Courbevoie’yı geçerler, sonra evlerden ayrıldıkları vakit daha rahat bir yürüyüşle Bezons’a giden tozlu ve çıplak yolu tuttururlardı. Yenleri ellerini örten çok […]