atasözü hikayeleri


Atasözü: “Âşığın (garibin, mazlumun) Âhı Demiri (bile) Eritir:”

Atasözü: “Âşığın (garibin, mazlumun) Âhı Demiri (bile) Eritir:” Demir gibi madenler ateşte eritilerek, sıcakken tavında dövülür ve istenilen şekil verilirmiş. Birisine kötülük ederek onun âhını (bedduâsını) almış olanlar, yaptıkları kötülüğün cezasını ömürleri boyunca çekeceklerdir. Çünkü garip kimsenin âh ateşi demiri bile eritecek derecede güçlü ve tesirli bir ateştir. Mazlumun âhı […]


Atasözü: “Aslı Varken Sûreti Kabul Edilmez”

Atasözü: “Aslı Varken Sûreti Kabul Edilmez” Asıllar bir orijinalse, sûretler kopya mahiyetinde ve birer cansız semboldürler. Sûretten amaç; aslı yaşatmak veya ortaya çıkarmaktır. Günümüzde birebir aynı şeyi çoğaltmak mümkün iken, aynı zamanda bugünün sûreti de aslına daha uygun olabilmektedir. Atasözünün ortaya çıktığı dönemlerde aslı sûretinden mahiyet bakımından farklı olabilmektedir. O […]


Atasözü Hikayeleri;”Adam Ol Baban Gibi, Eşek Olma!!!”

Atasözü Hikayeleri;”Adam Ol Baban Gibi, Eşek Olma!!!” “Adam Ol Baban Gibi, Eşek Olma!” atasözü, bazı yerlerde, “Oku Baban Gibi, Eşek Olma!” şeklinde de kullanılır. Temelde, okumanın önemini bir virgül ispatıyla anlatan, aynı zamanda ders veren, düşündüren bir  atasözüdür. Okumanın ve bir virgülle dilbilgisinin önemini üstüne basarak vurgulayan, gelecek toplumlara miras […]


Atasözü Hikayeleri; “Bal Tutan Parmağını Yalar”

Atasözü Hikayeleri; “Bal Tutan Parmağını Yalar” Geçmişten günümüze kadar uzanan ve toplum tarafından benimsenmiş cümleler atasözü olarak bilinir. Bu atasözleri arasında bal tutan parmağını yalar halk tarafından çok fazla kullanılır. Özellikle yeri geldiğinde gerekli olarak doğrudan dile getirmek mümkün. Herhangi bir duruma, olaya ya da çalışmaya girildiğinde, bu noktalardan kişisel […]


Deyim Hikayeleri; “Toprağı Bol Olmak”

Deyim Hikayeleri; “Toprağı Bol Olmak” Deyim Hikayeleri; Toprağı Bol olsun deyimi, günümüzde Müslüman olmayan kişiler için ölünün ardından söylenir. “Ruhu  sükûn içinde olsun” anlamında kullanılır. Bu söz Müslüman olmayan ölülerin anılması anında söylenir. Müslüman ölüler için “Allah Rahmet Eylesin” denir. İlk çağ inançlarına göre, insanlar öldükleri vakit bir takım eşyaları […]


Deyim Hikayeleri; Atı Alan Üsküdarı Geçti

Deyim Hikayeleri; Atı Alan Üsküdarı Geçti Deyim Hikayeleri; Atı Alan Üsküdar’ı Geçti; Fırsatların ve imkanların kaçtığını, sürenin dolduğunu, olanın olduğunu anlatmak için kullanılan bir deyimdir. İş işten geçti deyimiyle yakın anlamlıdır. Hikayesi; Zamanında Bolu beyine baş kaldıran Köroğlu’nun dillere destan yağız mı yağız bir atı vardır. Günün birinde Köroğlu’nun atı […]


Deyim Hikayeleri; “İki Dirhem Bir Çekirdek”

Deyim Hikayeleri; “İki Dirhem Bir Çekirdek” Keçiboynuzunun Yunanca adı “keration”, İngilizcede “carob”, Arapçada “kırrıt”tır. Keçiboynuzunun tohumu yıllarca elmas ölçmek için kullanılmış. Elmaslar, keçiboynuzu tohumları ile tartılıp satılırmış. Bu nedenle keçiboynuzu, kırat veya karat dediğimiz ölçü birimine isim babalığı yapmış. Prof. Dr. Aydın Akkaya açıklamasına göre; Keçiboynuzu çekirdeği doğada ağırlığı değişemeyen […]


Atasözü Hikayeleri; “Vermeyince Mabud, Neylesin Sultan Mahmud?”

Atasözü Hikayeleri; “Vermeyince Mabud, Neylesin Sultan Mahmud?” Derler ki, Sultan Mahmut’a kısmeti bağlı bir adamdan söz etmişler. Sultan adamı bir de kendisi denemek istemiş. Bir koca tepsi baklava yaptırmış. Üst tabakadan başka tepsinin her tarafına görünmeyecek şekilde altın dizdirmiş, adamını gönderip ona tepsiyi birinin bir adağı diyerek kısmetsiz şahsa vermesini […]


Deyim Hikayeleri; “Lafla Peynir Gemisi Yürümez”

Deyim Hikayeleri; “Lafla Peynir Gemisi Yürümez” Rivayete göre bir zamanlar İstanbul’da, Edirneli Aksi Yusuf adında bir peynir tüccarı var imiş. Madrabaz ve cimri birisi olup Trakya’dan getirttiği peynirleri İstanbul’da satar, artanını da deniz yoluyla İzmir’e gönderirmiş. İzmir’de peynir fiyatları yükseldikçe elinde ne kadar mal varsa gemilere yükletir ama navlunu peşin […]


Deyim Hikayeleri; “Dostlar Alışverişte Görsün”

Deyim Hikayeleri; “Dostlar Alışverişte Görsün” Nasreddin Hoca bir zamanlar yumurtacı esnaflığına soyunmuş. Ne var ki, on para saydığı yumurtayı dokuz paraya satıyormuş. Bakmışlar, Hoca iflas edecek. – “Ne yapıyorsun Hocam?”, demişler, “Bu külliyen zarar; artık alıp eksik satıyorsun.” Okunma Sayısı: 47