Warning: Cannot modify header information - headers already sent by (output started at /home/hikayelerimizden/public_html/wp-config.php:1) in /home/hikayelerimizden/public_html/wp-includes/feed-rss2.php on line 8
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri arşivleri - Hikaye Oku https://hikayelerimizden.com/tag/kurtulus-savasi-hikayeleri Hikaye Çeşitleri Thu, 17 Dec 2020 13:20:00 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://hikayelerimizden.sirv.com/WP_hikayelerimizden.com/2020/06/c/r/n/cropped-hikayelerimizden.png?w=32&h=32&scale.option=fill&cw=32&ch=32&cx=center&cy=center Kurtuluş Savaşı Hikayeleri arşivleri - Hikaye Oku https://hikayelerimizden.com/tag/kurtulus-savasi-hikayeleri 32 32 Kadın Kahramanlar: “Şerife Bacı” https://hikayelerimizden.com/kadin-kahramanlar/kadin-kahramanlar-serife-baci.html https://hikayelerimizden.com/kadin-kahramanlar/kadin-kahramanlar-serife-baci.html#respond Thu, 17 Dec 2020 13:20:00 +0000 https://hikayelerimizden.com/?p=7662 Kadın Kahramanlar: “Şerife Bacı” Şerife Bacı, Kurtuluş Savaşı’nda yaşlı kadın ve erkekler ile birlikte İnebolu’da bulunan cephaneleri Ankara‘ya götürülmesinde çocuğu ve kağnısıyla yer alırken kış şartları nedeniyle Aralık 1921’de donarak öldü… Anlatılan odur ki, cephane ıslanmasın diye battaniyesini cephaneye sarmış bebeğinede sarılıp onun donmaması için uğraş vermiştir… İnebolu ve Kastamonu Havali Komutanı Nurettin PEKER, bu olayı […]

The post Kadın Kahramanlar: “Şerife Bacı” appeared first on Hikaye Oku.

]]>

Kadın Kahramanlar: “Şerife Bacı”

Şerife Bacı, Kurtuluş Savaşı’nda yaşlı kadın ve erkekler ile birlikte İnebolu’da bulunan cephaneleri Ankara‘ya götürülmesinde çocuğu ve kağnısıyla yer alırken kış şartları nedeniyle Aralık 1921’de donarak öldü… Anlatılan odur ki, cephane ıslanmasın diye battaniyesini cephaneye sarmış bebeğinede sarılıp onun donmaması için uğraş vermiştir…

İnebolu ve Kastamonu Havali Komutanı Nurettin PEKER, bu olayı şöyle anlatıyor:

“1921–1922 kışı çok olmuştu. Ankara yolundaki dolu kafileler arasında tabii sayılan don hadiseleri yalnız kendi çevrelerinde birer destan olurken bu hadise kahramanlarından bir tanesi şehrin kapısı sayılan kışla önüne kadar gelmiş, yani taşıdığı millet yükünü canı pahasına menzili maksuduna ulaştırmıştı. Bu hadise şehir halkının gözleri önünde cereyan ettiği için herkesi üzdü, ağlattı.

O günkü vazifelilerden olup bugünün Kastamonu tüccarlarından Cemil Patlaban’ın anlattığına göre (bu destan halk arasında hala yaşamaktadır) 1921 Aralık ayında birdenbire bastıran kar yolları kapamış, cepheye giden taşıt kolları geceye kalmadan yakın hanlara, köylere sığınmışlardı. Böyle fırtınalı bir gecede sabaha kadar yağan kar altında kalmalarının ara sıra olduğu gibi yine kara haberleri beklenirken o gece kar tipisine rağmen vatan aşkı ile ancak Kastamonu Kışlası’nın önüne kadar gelebilen cephane yüklü bir kağnı arabasının yanına ilk gidenin gördüğü acı manzara çok dehşetti. Hadiseyi görenin kışlaya haber vermesi ile Menzil Mıntıka Müfettişi Osman Bey, derhal Merkez Kumandanlığı Askeri İnzibat Posta Başı Muavini Devrekanili Cemil ve Beşiktaşlı Rıfat Çavuşları mahalline koşturmuştur. Her nasılsa kafileden geri kalmış genç kadının cephane yüklü kağnısı ile yorgun argın bir halde ancak kışla önüne kadar gelebildiği ve şehre girmek nasip olmadan şose kenarında sabaha karşı donduğu anlaşılmıştır.

Öküzleri geviş getiren bu kağnı arabasındaki kıymetli yükü korumak için üstüne yorganını örten bu genç kadının bir elinde övendire, kollarını gererek yorganın üzerine abanarak kaldığı vazifeliler tarafından görülmüştür. Rıfat Çavuş öküzleri koşarken, Cemil Çavuş da şehidin üzerindeki karları süpürmüş ve her ikisi de gözyaşlarını dökerek, kollarından ve bacaklarından tutarak kaldırırlarken yorganın altından birdenbire çığlığı basarak ağlayan bir çocuk sesi işitilince şaşırmışlar ve şehit anayı yana çekip hemen yorganı kaldırmışlardır.

Gördükleri şaheser tablo şu olmuştur: Otlara sarılı top gülleleri arasında yerleştirilmiş çulların içinde kundaklı bir kız çocuğunun dondan kurtulduğu ve müdahale üzerine uyanarak meme için ağlamaya başladığıdır. Cephanesini ve yavrusu uğruna kendini feda eden bu kahraman anayı ve yavrusunu arabaya yerleştiren çavuşlar, baş başa ağlaşarak gün doğarken yola düzüldüler. Öküzleri aç ve zayıftı, çekemediler.

Çavuşlar koşuldular. Öküzlere yardım ettiler. Bu mukaddes ve muazzam yükü gurur ve iftiharla fırka dairesinin önüne kadar çektiler. Kumandan ve maiyeti, arabanın başına geldiler. Bir dakika ihtiram sükutu yaptıran kumandan Osman Bey, bu hazin tablo karşısında gözleri yaşararak “Türk Kadını dünyada emsali bulunmayan kahraman bir anadır. Öyle bir anadır ki, tarihte nice kahramanlar, cihangirler doğurmuştur. Arkadaşlar, Milli Mücadeleyi kazanacağımızın en büyük misali işte önümüzde biri ölü, biri diri yatıyor” diyebilmiş ve teessüründen daha fazla konuşamamıştır.

Yavruya süt anası ve ölüye belediyece kefen vesaire masrafı temin edilerek Kastamonu muhitini iyi bilen Cemil Çavuş, ananın hüviyetini tespite memur edilmiştir. Cemil Çavuş, şehidin alaca önlüğünden ve başındaki çarından köyünü keşfederek hanları dolaşmış ve Seydiler köylülerin bularak getirmiş ve göstermiştir. Onlar da tanımışlar. Ağlaşmışlar ve bu şehit ana ile yavrusunu göğüslerine basarak köylerine götürmüşlerdir.

Bu aziz Türk kadınının bugün kendi gibi bir ana olan yavrusu da acaba hangi kahramanları doğurdu? Ey isimsiz kahramanlar. Siz sağ iken vatan var olacaktır.” İstiklal Savaşı’nda adları sanları belirsiz ne analar ve babalar, ne yavrular vardır ki cephane taşırken yol boylarında ölmüşler ve fakat nüfus kütüklerine formalite icabı “eceliyle köyünde vefat” kaydı ile işaretlenmişlerdir. Fakat bunlar Türk şairlerine birer ilham kaynağı olmalıdır.”(1),(2)

(1) Erol Mütercimler, “Bir Vatan Böyle Kurtuldu” isimli kitabında Nurettin Peker’in hatıralarına dayanarak, Şerife Bacı’nın kızının adının Sıdıka olduğunu ve genç yaşta çocuksuz olarak öldüğünü yazmaktadır.

(2) Kastamonu’lu bazı aydınlar bebek Sıdıka’nın bir subay tarafından evlatlık olarak alındığını ve en son Eskişehir’de olduğunu belirtmektedirler. (Zeki Sarıhan, Kurtuluş Savaşı Kadınları)

hikaye, hikâye, hikaye arşivleri, hikaye oku, hikaye okuma, hikaye okumak, hikaye siteleri, hikaye yaz, hikayelerimiz, masal, masal oku, masal okuma, öykü, öykü oku, story, kısa hikayeler, çocuk masalları, kısa masallar, kısa hikayeler, masallar oku, hikayeler oku, güzel hikayeler, kadın kahramanlar, Kurtuluş Savaşı Hikayeleri, Kurtuluş Savaşı, Kahramanlık Hikayeleri, Şerife Bacı, Çanakkale Savaşı, Hikayeleri, Çanakkale Savaşı

 

The post Kadın Kahramanlar: “Şerife Bacı” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/kadin-kahramanlar/kadin-kahramanlar-serife-baci.html/feed 0
Hikayelerimizden  Hikaye Etiketleri ve Hikaye Kategorileri https://hikayelerimizden.com/hikaye-2/hikayelerimizden-hikaye-etiketleri-ve-hikaye-kategorileri.html https://hikayelerimizden.com/hikaye-2/hikayelerimizden-hikaye-etiketleri-ve-hikaye-kategorileri.html#respond Wed, 22 Jul 2020 10:59:59 +0000 https://hikayelerimizden.com/?p=6699 Hikayelerimizden  Hikaye Etiketleri ve Hikaye Kategorileri https://hikayelerimizden.com/ sitemizin hikayelerine ulaşmak için hikaye arama etiketlerinden bazı hikaye etiketleri aşağıdaki gibidir. Bu hikaye arama etiketleri ile sitemize kolayca ulaşabilirsiniz. hikaye, hikaye oku, hikaye yaz, hikaye okumak, hikayeler, hikayelerimiz, hikayelerimizden, hikaye arşivleri, öykü, öykü oku, öykü arşivleri, masal, masal oku, masal okumak, masal yaz, masal arşivleri, ahlaki hikayeler, […]

The post Hikayelerimizden  Hikaye Etiketleri ve Hikaye Kategorileri appeared first on Hikaye Oku.

]]>
Hikayelerimizden  Hikaye Etiketleri ve Hikaye Kategorileri

https://hikayelerimizden.com/ sitemizin hikayelerine ulaşmak için hikaye arama etiketlerinden bazı hikaye etiketleri aşağıdaki gibidir. Bu hikaye arama etiketleri ile sitemize kolayca ulaşabilirsiniz.

hikaye, hikaye oku, hikaye yaz, hikaye okumak, hikayeler, hikayelerimiz, hikayelerimizden, hikaye arşivleri, öykü, öykü oku, öykü arşivleri, masal, masal oku, masal okumak, masal yaz, masal arşivleri, ahlaki hikayeler, düşündürücü hikayeler, en güzel hikayeler, kaliteli hikayeler, eğitici hikayeler, hikaye sitesi, hikaye okuma sitesi, hikaye okuma siteleri, seçme hikayeler, hikaye özetleri, şiir,  şeklindedir.

Sitemizin zengin içerikli hikaye kategorileri ile de hikaye arayarak hikaye okumak için hikaye sitemize uluşabilirsiniz.  Bu hikaye kategorilerimiz aşağıda verilmiştir.

Aşk Hikayeleri, Atasözü ve Deyim Hikayeleri, Başarı Hikayeleri, Bilgelik Hikayeleri, Çanakkale Gerçekleri, Çocuk Hikayeleri, Çocuk Klasikleri, Dede Korkut Hikayeleri, Dehşet Hikayeleri, Dini Hikayeler, Düşündüren Eğiten Hikayeler, Duygusal Hikayeler, Efsane, Eğlenceli Hikayeler, Guy de Maupassant Hikayeleri, Halk Hikayeleri, Hikaye, İbretlik Hikayeler, İngilizce Hikayeler, Kadın Kahramanlar, Kısa Hikayeler, Klasikler, Korku Hikayeleri, Kurtuluş Savaşı Hikayeleri, Macera Hikayeleri, Masal, Mesneviden Hikayeler, Mitolojik Hikayeler, Keloğlan Masalları, Nazım Hikmet, Nasrettin Hoca’dan Seçmeler, Ömer Seyfettin Hikayeleri, Roman Özetleri, Seçme Hikayeler, Tarihi Hikayeler, 

The post Hikayelerimizden  Hikaye Etiketleri ve Hikaye Kategorileri appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/hikaye-2/hikayelerimizden-hikaye-etiketleri-ve-hikaye-kategorileri.html/feed 0
Kendi Ağzından, Bir Çanakkale Gazisinin Hikayesi https://hikayelerimizden.com/canakkale-gercekleri/kendi-agzindan-bir-canakkale-gazisinin-hikayesi.html https://hikayelerimizden.com/canakkale-gercekleri/kendi-agzindan-bir-canakkale-gazisinin-hikayesi.html#respond Thu, 09 Jan 2020 14:00:48 +0000 https://hikayelerimizden.com/?p=5312 Kendi Ağzından, Bir Çanakkale Gazisinin Hikayesi Adı anıldığında yüreklerin titrediği şehirdir Çanakkale. Ülkenin hemen her yanı mahşer yeri adeta. Kafkasya cephesinde Ruslar taarruzda, Seddülbahir’de Türk askerleri düşman saflarını topa tutuyor. Bir diğer cephe ise Irak. Birinci Dünya Savaşı, dört taraftan kuşatmış imparatorluğu. Lakin asıl mahşer Çanakkale’de yaşanıyor. Akif mısralarına gözyaşlarını ekliyor: “Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış […]

The post Kendi Ağzından, Bir Çanakkale Gazisinin Hikayesi appeared first on Hikaye Oku.

]]>
Kendi Ağzından, Bir Çanakkale Gazisinin Hikayesi

Adı anıldığında yüreklerin titrediği şehirdir Çanakkale. Ülkenin hemen her yanı mahşer yeri adeta. Kafkasya cephesinde Ruslar taarruzda, Seddülbahir’de Türk askerleri düşman saflarını topa tutuyor. Bir diğer cephe ise Irak. Birinci Dünya Savaşı, dört taraftan kuşatmış imparatorluğu. Lakin asıl mahşer Çanakkale’de yaşanıyor.

Akif mısralarına gözyaşlarını ekliyor:

“Vurulmuş tertemiz alnından, uzanmış yatıyor

Bir hilâl uğruna yâ Rab, ne güneşler batıyor!..”

Okuyacağınız gerçek hikaye, Cüneyd Suavi’nin Hayatın İçinden 3 Kitabında yayınladığı, bu duyguyu birebir yaşayıp bizlere anlatan bir Çanakkale Gazisinin Hikayesidir.

Askere alındığımda henüz yirmi yaşına basmamıştım. Belki de on dokuzunda bile değildim. Çok kısa bir eğitim döneminden sonra, bizi hemen cepheye gönderdiler. Seddülbahir Bölgesi’ydi gittiğimiz yer, ortalık kıyamet günü gibiydi. İşgal güçleri, peş peşe çıkartma yapıyorlardı. İngiliz ve Fransız gemileri, çıkartma yapmadan önce bulunduğumuz tepeleri yoğun bir şekilde bombalıyordu. Tepelerin altı üstüne geldiğinde, “Artık Türklerin tamamı ölmüştür” diye düşünüp kıyıya asker çıkartıyorlardı. Onlar karaya çıkınca, biz de siperlerden fırlıyorduk tabi ki. Allah’ın yardımıyla, çıkanları denize döküyorduk.”

“Denize dökmek ne demek?”

“Düşmanı denize kadar püskürtmek demek… Yani kovalamak demek anlayacağın…”

“Silahla mı yapardınız bu işi?”

“Önce ateş ediyorduk tabi ki. Daha sonra içlerine dalıyor ve onlara süngüyle saldırıyorduk. Çok kanlı bir savaştı. Bildiğin mavi deniz, kırmızıya dönmüştü. Her yer insan parçalarıyla, kol, bacak ve parmaklarla doluydu. O parçaların çoğu, ne yazık ki bizim askerlerindi. Gemilerle atılan bombalarla kopmuşlardı. Düşmanlarla boğaz boğaza çarpışırken bile, gemilerden bomba atıldığı oluyordu.”

“O zaman kendi askerleri de ölmüyor muydu?”

“Bu işi mecburen yapıyorlardı. Bu sırada onlar da ölüyorlardı ama biz de mecburen siperlere dönüyorduk. Biz çekilince, zor durumda kalan askerlerine yardım gönderirlerdi. O kadar şehit verdik ki ayak basacak yer bulamıyorduk. Biraz önce birlikte olduğumuz, konuşup helalleştiğimiz şehitlerin üstüne basarak yürürdük.”

“Nasıl yaralandınız?”

“Çarpışmalar sırasında yanımda müthiş bir bomba patladı. Bombanın patlamasını duydum o kadar, gerisi rüya gibi… Daha sonra arkadaşlarım söylediler. Vücudum kanlar içinde kalınca, sıhhiye (sağlık ekibi) beni öldü zannederek ilgilenmemiş. Binlerce yaralı varken şehitlere bakılmaz tabi ki. Onları, çarpışma bitince kaldırırlardı.”

“O durumda ne kadar kaldınız?”

“Ne zaman gözümü açtım bilemiyorum. Ama öğle vaktiydi. Bombardıman durmuştu. Bizim askerler de başka bir yere çekilmişti. Kimsecikler yoktu ortalıkta. Nerede bulunduğumu anlamaya çalıştım. Yaralı askerlerden inleme sesleri geliyordu. Fakat o sesler, uzaklardan yankılanan bir tüfek sesiyle birden kesiliyordu. Biraz sonra olup bitenleri fark ettim. Bizi düşman gemilerinden dürbünle gözlüyorlar ve yaralı olanları, yani kımıldayanları gördüklerinde keskin nişancıların kullandıkları dürbünlü tüfeklerle tek tek vuruyorlardı. Çok ağır yaralıydım, kan kaybetmeye devam ediyordum. Ama belki hepsinden de kötüsü, şehitlerin kanlarına üşüşen milyarlarca karasineğin ağzıma ve burnuma girmeye çalışmasıyla çok büyük bir işkence çekiyordum. O sinekleri yüzümden kovmaya kalksam, beni de vuracaklarını çok iyi biliyordum. Karanlık basana kadar hiç kımıldamadan yattım. O saatlerin her bir dakikası, bir yıl kadar uzun gelmişti bana.”

“Karanlık basınca ne yaptınız?”

“Güneş batıp ortalık kararınca, Türk birliğini aramaya başladım. Hiç gücüm kalmamıştı. Aç ve susuzdum, tek bir adım atacak durumda değildim. Yerlerde sürünerek ilerlerken, Rabbim şahit, bir ihtiyar çıktı önüme, bana sıcak ekmek verdi, su verdi. Hâlbuki o sırada, kuru peksimetten başka bir şey bulunmuyordu. Bulunsa da zaten bize nasip olmazdı. O ihtiyar kimdi bilemiyorum. Verdiği ekmeği yiyip suyu içince, bir anda kuvvet geldi vücuduma. O güçle ilerledim ve birkaç saat sonra birliği buldum. Onlara yaklaşınca, “Kimsin?” diye bağırdılar, parolayı sordular. “Ben Zeynel’im” deyince de inanmadılar. “Biz gözümüzle gördük, Zeynel öldü!” dediler. Daha fazla konuşacak kuvvetim yoktu, düşüp kalmışım. Yanıma gelince tanımışlar tabi ki, çok şaşırmışlar. Ve beni hemen ameliyata götürmüşler. Bombanın parçaları jilet gibi keskindi. Biri hariç hepsini çıkartmışlar. O tek parça içimde geziyormuş, ama şimdi nerede bilmiyorum.”

Cüneyd Suavi – Hayatın İçinden 3 – Bir Çanakkale Gazisinin Hikayesi

The post Kendi Ağzından, Bir Çanakkale Gazisinin Hikayesi appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/canakkale-gercekleri/kendi-agzindan-bir-canakkale-gazisinin-hikayesi.html/feed 0
Kadın Kahramanlarımızdan; Halime Çavuş (Koca Bıyık) https://hikayelerimizden.com/kadin-kahramanlar/kadin-kahramanlarimizdan-halime-cavus-koca-biyik.html https://hikayelerimizden.com/kadin-kahramanlar/kadin-kahramanlarimizdan-halime-cavus-koca-biyik.html#respond Fri, 11 May 2018 12:55:45 +0000 https://hikayelerimizden.com/?p=1258 Kadın Kahramanlarımızdan; Halime Çavuş (Koca Bıyık) Kahramanların Hikayeleri; Halime Kocabıyık, 1898 yılında Kastamonu’nun Duruçay köyünde doğdu. Milli Mücadele yıllarında ailesinin tüm engellemelerine rağmen savaşa katıldı. Erkek kılığına girerek İnebolu’dan Ankara ve Sakarya’ya cephane taşıyan yardım kolunda görev aldı. Bu işin üstesinden kadın olmasına rağmen başarıyla gelen Kocabıyık, soğuk bir kış gününde İnebolu’yu denetlemeye gelen Mustafa Kemal Paşa ile karşılaştı. Soğuk hava ve kar yağışına […]

The post Kadın Kahramanlarımızdan; Halime Çavuş (Koca Bıyık) appeared first on Hikaye Oku.

]]>
Kadın Kahramanlarımızdan; Halime Çavuş (Koca Bıyık)

Kahramanların Hikayeleri; Halime Kocabıyık, 1898 yılında Kastamonu’nun Duruçay köyünde doğdu. Milli Mücadele yıllarında ailesinin tüm engellemelerine rağmen savaşa katıldı. Erkek kılığına girerek İnebolu’dan Ankara ve Sakarya’ya cephane taşıyan yardım kolunda görev aldı.

Bu işin üstesinden kadın olmasına rağmen başarıyla gelen Kocabıyık, soğuk bir kış gününde İnebolu’yu denetlemeye gelen Mustafa Kemal Paşa ile karşılaştı. Soğuk hava ve kar yağışına rağmen üzerindeki montu cephanenin üstüne örten Halime Çavuş, Mustafa Kemal ile beraberindeki heyetin dikkatini çekti.

Paşa, cepheye taşıdığı mermileri kendi hayatından bile fazla önemseyen bu askeri görünce çok etkilendi ve ona, ”Neden üzerindeki montu mermilerin üzerine örttün, üşümüyor musun?” diye sordu.

Halime Çavuş ise ”Benim üşümem hiç önemi değil. Bu cephane yüzlerce belki de binlerce askerimizi koruyacak” dedi. Bu cevap üzerine Paşa, Halime Çavuş’tan kimliğini istedi. Kadın olduğunu anlayınca yaverine, Halime Çavuş ile ilgili tüm bilgileri not aldırarak Ankara`ya döndü.

Görevine kaldığı yerden devam eden ve savaşta bulunduğu süre içerisinde gösterdiği başarılarla büyük takdir toplayan Kocabıyık, 9 Haziran 1921 tarihinde Yunan savaş gemileri Kılkış ve Averof’un İnebolu`yu bombaladığı sırada şarapnel parçası ile ayağından yaralanarak sakat kaldı.

Kurtuluş Savaşı sonunda Mustafa Kemal tarafından Ankara`ya çağrılan Halime Çavuş, Çankaya Köşkü’nde 15 gün misafir edildi. Burada düzenlenen törenle kendisine İstiklal Madalyası ve ”Çavuş” rütbesi verildi. Atatürk’ün verdiği emirle maaşa bağlanan Halime Çavuş, daha sonra Kastamonu`ya döndü.

Kendisini milletine ve vatanına adayan Halime Çavuş, hayatı boyunca hiç evlenmedi. Kardeşi Hasan Kocabıyık`ın oğlu 13 yaşındaki Sadık Kocabıyık`ı evlat edinerek büyüttü. Hayatının son 6 yılını doğum yeri olan Duruçay köyündeki evinde yatalak olarak geçirdi. Halime Çavuş, 20 Şubat 1976 tarihinde 75 yaşında vefat etti.

The post Kadın Kahramanlarımızdan; Halime Çavuş (Koca Bıyık) appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/kadin-kahramanlar/kadin-kahramanlarimizdan-halime-cavus-koca-biyik.html/feed 0
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Sütçü İmam Olayı” https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-sutcu-imam-olayi.html https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-sutcu-imam-olayi.html#respond Tue, 20 Feb 2018 08:30:23 +0000 http://hikayelerimizden.com/?p=917 Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Sütçü İmam Olayı” Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku: için bitmez tükenmez sayılan bir gün, ağır ağır gün ışığının kararmasıyla yavaş yavaş bitmek üzere iken bir grup Fransız Ermeni devriyeleri Uzunoluk Caddesinden Kışlaya dönüyorlardı. O sırada tarihi Uzunoluk Hamamından çarşaflı 3 Müslüman Türk kadını ve bohçalarını taşıyan oğlan çocuğu çıkmışlardı. Yollarını değiştiren Fransız devriye […]

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Sütçü İmam Olayı” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Sütçü İmam Olayı”

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku: için bitmez tükenmez sayılan bir gün, ağır ağır gün ışığının kararmasıyla yavaş yavaş bitmek üzere iken bir grup Fransız Ermeni devriyeleri Uzunoluk Caddesinden Kışlaya dönüyorlardı. O sırada tarihi Uzunoluk Hamamından çarşaflı 3 Müslüman Türk kadını ve bohçalarını taşıyan oğlan çocuğu çıkmışlardı. Yollarını değiştiren Fransız devriye askerlerinden biri kadınlara yanaşarak:

-Burası artık Türklerin değildir. Fransız müstemlekesinde peçe ile gezilemez!.. diyerek kadınların peçesini zorla açmak istedi. Namus ve şereflerini her şeyden mukaddes sayan Müslüman-Türk kadınları, askerlerin bu küstah hareketlerine karşı koyarak ve aynı zamanda bağırarak yandaki Kel Naci’nin kahvesinden yardım beklediler.

Olay yerine ilk yetişen Çakmakçı Sait:

– Gavur oğulları dokunmayın bacılarıma!

diyerek Fransızların üzerine yürüdü. Fakat düşman kurşunlarına hedef olarak yaralandı. Gözü dönmüş Fransız askerlerinin sağa sola rastgele ateş etmeye başlaması üzerine kahpe kurşunlara hedef olmak istemeyen silahsız halk, kendilerine siper buldukları yerlere geçmişlerdi. İşte, tam bu sırada; karşıda kendi başına, sessiz sedasız, çocuklarının nafakasını temin için sabah ezanından akşam ezanına kadar çalışan ihtiyar Sütçü, dükkanında bu olayı görmüştü. Sağa sola ateş ederek bir kahraman havasında olan Fransız askerlerinin karşısına tabancasını çekerek; -Durun bire dinsizler, durun be densizler. Yaptığınız yetti artık… diyerek tabancasını ateşledi. Bir ses… Bir kurşun… yerde bir Fransız Ermeni… Bu kurşun, düşmana atılan ilk tokattı. Bu kurşun, Türk İstiklal ve özgürlüğünün ilk işareti ve kurtuluşun müjdecisi idi. Türk’ün namusuna el atan ve bir Türk’ü yaralayan el nihayet koptu. Bu arada silah seslerine, henüz şehri terk etmemiş İngiliz devriyeleri ve subayları da gelmişlerdi. Sütçü İmam devriyeler gelinceye kadar Nalbant Bekir’den emanet aldığı ata binerek Kandil ve Ahırdağı istikametine hareket etti. Ahırdağı’nı aşarken Süleymanlı’dan Maraş’a gelmekte olan bir Fransız müfrezesine “incebel” mevkiinde tesadüf etti. Hadiseden haberi olmayan Fransızlar, Sütçü İmam’ın silahını müsadere ettikten sonra kendini serbest bıraktıktı. İmam yoluna devam ederek Bertiz’in Ağabeyli Köyündeki Beyazıtlıoğlu Muharrem Bey’in yanına gitti. Ertesi gün Sütçü İmam, Fransız ve Ermeniler tarafından ev ev arandı. Ama en ufak bir iz dahi bulunamadı.

Bu gün gönüllerde yaşayan o kahramanın o günde yeri, ne Berit dağları, ne Kandil yaylası, ne de Bertiz bağları idi. Yeri yine yiğit Maraşlılar’ın kalpleri idi. Sütçü İmam’ın bütün aramalara rağmen bulunamaması Fransızları kızdırdı. Ertesi gün (1 Kasım 1919) misilleme hareketine giriştiler. Şeyhadil Mahallesinden Sütçü İmam’ın dayısının oğlu Tiyeklioğlu Kadir’in ellerini ve ayaklarını arkadan bağlayarak burnunu ve kulaklarını keserek şehit ettiler. Sütçü İmam’ı bulamayan alçaklar intikamlarını dayısının oğlundan aldılar.

Kahramanmaraş’ın ilk kahramanı Sütçü İmam’dır. Sütçü İmam’ı binlerce kahraman izleyecektir.

Daha sonra bu şehir düşmanı atmak için büyük mücadele verecek; bunda da başarılı olacaktır. Cumhuriyetin ilanından sonra ise bu özelliğinden dolayı “Kahraman “unvanını alacaktır.

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Sütçü İmam Olayı” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-sutcu-imam-olayi.html/feed 0
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “İlk Kurşun” https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-ilk-kursun.html https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-ilk-kursun.html#respond Mon, 19 Feb 2018 14:38:06 +0000 http://hikayelerimizden.com/?p=908 Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “İlk Kurşun” Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku:  1919 yılının 17 Mayıs sabahı idi. Ödemiş’e bağlı Adagide bucağının Hacı İlyas köyünde yaşlı Ali Ağa, kahvehanesini yeni açmıştı. Biraz sonra mescitten çıkan müşteriler tek tek gelmeye başlamıştı. ilk olarak 90 yaşındaki Hacı Efe elinde tüfeği ile gelmişti. – Ali bana çay ver, dedikten sonra yerdeki […]

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “İlk Kurşun” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “İlk Kurşun”

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku:  1919 yılının 17 Mayıs sabahı idi. Ödemiş’e bağlı Adagide bucağının Hacı İlyas köyünde yaşlı Ali Ağa, kahvehanesini yeni açmıştı. Biraz sonra mescitten çıkan müşteriler tek tek gelmeye başlamıştı. ilk olarak 90 yaşındaki Hacı Efe elinde tüfeği ile gelmişti.

– Ali bana çay ver, dedikten sonra yerdeki hasıra oturmuştu. Ali Ağa çayı verdikten sonra:

– Düşman Aydın’a gelmiş, buraya yaklaşıyormuş, dedi

– Ben de duydum, gece silahımla sabaha kadar köyde dolaştım, dedi Hacı Efe.

Ali Ağa:

– Düşmanın geçtiği yerleri yıkarak insanlara eziyet ettiğini duydum, dedi.

Köylüler korku içindeydi. Gençler ise düşmana karşı nasıl önlem almaları gerektiğini düşünüyorlardı. Bu gençlerden Posbıyık Mustafa 17 yaşlarında iri ve güçlü bir gençti, Babası daha küçükken ona silah kullanmayı öğretmişti. Çevresindeki gençlere şöyle söylüyordu:

–  Düşmanla kendimiz savaşmalıyız. Aramızda eli silah tutan herkes savaşmaya hazırlanmalı.

Tüm köy halkı, Posbıyık Mustafa Efe’yi destekleyince köy çevresine gözcüler yerleştirilmişti.

Nihayet beklenen gün gelmiş, gözcülerden düşmanın geldiğini gören genç bir çocuk, koşarak köylülere haber vermişti, Herkes ağaçların arkasında gizlenerek düşman askerlerini beklemeye başlamışlardı.

Posbıyık Mustafa Efe, Ali Ağa’nın torunu yetim Mehmet’ dönerek.

– Sen bayrağı alıp minareye çık ve hiç durmadan ezan oku, dedi.

O sırada düşman askerleri köye girmişti. En önde bayrak taşıyan bir süvari ve arkasında yine at üzerindeki komutanları kendilerinden çok emin bir şekilde ilerliyorlardı. Komutanı da diğer düşman askerleri izliyordu.

Düşman askerleri önce ezan okuyan yetim Ali’ ye ateş ettiler ama vuramadılar. Aynı anda Posbıyık Mustafa Efe de bir ağacın dalları arasından komutana ateş etmiş ve komutanı öldürmüştü. Diğer köylüler de düşman askerlerine ateş etmeye başlamışlardı. Düşmanın hiç beklemediği bir durumdu bu. Düşman neye uğradığını anlayamadan, komutanlarının ölüsünü bile almadan kaçmak zorunda kalmıştı.

Posbıyık Mustafa Efe’nin düşmana attığı bu ilk kurşun, Kurtuluş Savaşının başlangıcı olmuştur.

Cumhuriyetin ilanından sonra Hacı İlyas köyünün adı “ilk Kurşun Köyü” olarak değiştirilmiştir. Yolunuz Ödemiş’e düşerse ilk Kurşun köyünü ziyaret etmeyi, Kurtuluş Savaş anılarını dinlemeyi unutmayınız..

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “İlk Kurşun” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-ilk-kursun.html/feed 0
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Ordumuz Benden Daha Zor Durumdaymış” https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/ordumuz-benden-daha-zor-durumdaymis.html https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/ordumuz-benden-daha-zor-durumdaymis.html#respond Wed, 14 Feb 2018 07:50:03 +0000 http://hikayelerimizden.com/?p=939 Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Ordumuz Benden Daha Zor Durumdaymış” Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku: Kurtuluş Savaşında Halide Edip, Mustafa Kemal ile birlikte cephelere gitmiş, kongrelere katılmıştır, Yurdun birçok yerine giderek toplantılar yapmış, savaşın önemini açıklamıştır. Yine böyle bir gezisi sırasında Halide Edip, Ankara Öğretmen Okulu’nun salonunda, ordumuzun ne kadar güç durumda olduğunu toplantıya gelen kadınlara anlatmak üzere […]

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Ordumuz Benden Daha Zor Durumdaymış” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Ordumuz Benden Daha Zor Durumdaymış”

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku:

Kurtuluş Savaşında Halide Edip, Mustafa Kemal ile birlikte cephelere gitmiş, kongrelere katılmıştır, Yurdun birçok yerine giderek toplantılar yapmış, savaşın önemini açıklamıştır.

Yine böyle bir gezisi sırasında Halide Edip, Ankara Öğretmen Okulu’nun salonunda, ordumuzun ne kadar güç durumda olduğunu toplantıya gelen kadınlara anlatmak üzere toplantı düzenlemişti. Kadınlar ilk defa böyle bir toplantıya katıldıkları için hem tedirgin hem de heyecanlıydılar. Halide Edip, kürsüye çıkıp ordumuzun durumunu tüm açıklığıyla kadınlara şu sözlerle anlatmıştı:

“Tarih Türkü ateşle imtihan ediyor. Bu imtihandan, yalnız erkeklerimizin cesareti ile başarılarıyla çıkamayız Artık biz kadınlar da bu ateşe yüzümüzü çevirmek, ellerimizi uzatmak zorundayız. Ordumuzun hepimize ihtiyacı var. Bir hafta önce Eskişehir’deydim. Gördüklerimden birini sizlere de anlatmak istiyorum, Uçakların gövdesi ve kanatları, özel bir keten kumaşla kaplanırmış. Bulunamadığı için bizimkiler, kaput beziyle kaplıyorlar. Özel yapıştırıcısını bulamadığımız için, kaput bezini uçakların gövdelerine, kanatlarına nal mıhı ya da zamkla tutturuyorlar. Bezin gerginliği ve kayganlığı emayit denilen özel bir sıvı ile sağlanırmış. Emayiti getirtemedikleri için beze, emayit yerine kaynatılmış patates kabuğu ve paça suyuna, tutkal ve kola karıştırarak yaptıkları bir pelteyi sürüyorlar, Sonra da gözlerini bile kırpmadan bu uçaklara binip uçuyorlar,

Kardeşlerim! Sizleri, milletinin şerefini ve namusunu canından aziz bilen bu genç ve yoksul orduya yardıma çağırıyorum!”

Halide Edip’ in anlattıkları bittiğinde, bir anda masanın üstü parayla dolmuştu. Herkes elinde ne varsa vermişti, Tam bu sırada bir kadın sesinin “Bana Halide Edip’ i bulun ” dedi duyulmuştu.

– Ben buradayım, diye kendisini soran sesin geldiği tarafa doğru seslendi, Halide Edip.

Kadın, hemen Halide Edip’ in yanına gelmiş, ellerini elleri arasına almıştı.

– Ben çamaşırcılık yaparak geçiniyorum kızım. Bunu zor günlerim için saklamıştım ama sözlerinden anladım ki ordumuz benden daha güç durumdaymış, dedi. Göğsüne bastırarak açtığı sol elini Halide Edip’e uzatmıştı ve yüzü gururla aydınlanmıştı. Derisi çamaşır yıkamaktan yıpranmış, çatlamış avucunda bir lira vardı, Halide Edip, gözlerinden yaşlar akarak kadına sarılmış:

Ah anam! demişti içi titreyerek ve ilave etmişti.

Bir kere daha iman ettim kurtulacağız.

Kurtuluş Savaşı sadece cephede savaşanlarla değil, onlara yürekten inanan, onları yürekten destekleyen herkes tarafından kazanılmış bir savaştır.

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Ordumuz Benden Daha Zor Durumdaymış” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/ordumuz-benden-daha-zor-durumdaymis.html/feed 0
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; Kurtuluş Kağnıları https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-kurtulus-kagnilari.html https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-kurtulus-kagnilari.html#respond Fri, 09 Feb 2018 14:08:26 +0000 http://hikayelerimizden.com/?p=880 Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; Kurtuluş Kağnıları Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku:  Kurtuluş Savaşı sürüyordu ve kış başlamıştı. Kar da yolları kapatmıştı. Ama düşman ordusu donanımlı olduğu için kıştan etkilenmiyordu. Savaş ordumuz için zorlaşmıştı. Türk Ordusu ülkesi için zor koşullar altında savaşıyordu. Yiğitlik gösteren sadece ateş boyundaki Mehmetçikler değildi. Yaşlılar ve kadınlar da yiğitlik gösteriyordu. Onlar yolların karla […]

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; Kurtuluş Kağnıları appeared first on Hikaye Oku.

]]>
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; Kurtuluş Kağnıları

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku: 

Kurtuluş Savaşı sürüyordu ve kış başlamıştı. Kar da yolları kapatmıştı. Ama düşman ordusu donanımlı olduğu için kıştan etkilenmiyordu. Savaş ordumuz için zorlaşmıştı. Türk Ordusu ülkesi için zor koşullar altında savaşıyordu. Yiğitlik gösteren sadece ateş boyundaki Mehmetçikler değildi. Yaşlılar ve kadınlar da yiğitlik gösteriyordu. Onlar yolların karla kaplı olmasına rağmen mermi götürmek istiyorlardı. Mermileri nasıl ulaştıracaklarını konuşup tartışıyorlardı.

Aralarından bir kadın mermilerin kağnı ile taşınmasının uygun olacağını söyledi.Bu Elif Ablaydı. Diğer kadınlar Elif Ablayı haklı buldular. Cephaneler kağnılara yüklendi. Hemen yola çıktılar, Hava bozmuş kar yağışı artmıştı, önlerini görmekte zorlanıyorlardı ama duracak, dinlenecek zaman değildi. Cephanenin bir an önce askerlerimize ulaştırılması gerekiyordu. Kar yağışı altında kağnılarıyla ateş boyuna yakın tepeye geldiler. Uzaktan silah sesleri duyuluyordu.

Bu sırada ateş boyunda birçok şehit veren askerlerimiz zor şartlar altında direniyorlardı. Ne olursa olsun, ölme pahasına korudukları tepeyi düşmana vermeyeceklerdi. Cephanelerinin bitmek üzere olduğunu biliyorlardı ama savaşmaya devam ediyorlardı. Birden bir çocuk bağırması duyuldu:

Komutanım cephaneler geldi.

Komutan bu habere sevindi. Yanına brkaç asker alan komutan tepeye gitti. Gerçekten cephane tam zamanında yetişmişti. Köylülere teşekkür etti. Biraz daha geç kalsalardı düşman karşında çekileceklerini söyledi. Komutan bunları söylerken tepedeki bir kağnıdan ağlama sesi geldi. Komutan kağnının yanına gitiğinde içinde bir bebek gördü. O sırada kar yağmaya devam etmekteydi. Bebeğin annesine:

– Bacım, bebeğin üstünü ört, dedi. Anne de:

– Bebeye bir şey olmaz komutan.  Ama mermiler ıslanmasın, bunlar milletin canı, cevabını verdi.

Kuruluş Savaşı Hikayeleri

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; Kurtuluş Kağnıları appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-kurtulus-kagnilari.html/feed 0
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Fadime Bacı” https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-fadime-baci.html https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-fadime-baci.html#respond Tue, 06 Feb 2018 11:06:28 +0000 http://hikayelerimizden.com/?p=852 Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Fadime Bacı” Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku: Kış iyice bastırmıştı. Dağlar, ovalar karlarla örtülmüştü. Dondurucu soğuk ortalığı kasıp, kavuruyordu. Kuruluş Savaşımız sürüyordu. Herkes, kendine düşen görevi yapmak için çabalıyordu. Genç, yaşlı herkes bu savaşın içindeydi. Yaşlılar mermi yapıyor; kadınlar elbise, çorap dikiyor ve cepheye, cephane taşıyorlardı. Onların işi çok ağırdı ama hiç biri […]

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Fadime Bacı” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Fadime Bacı”

Kurtuluş Savaşı Hikayeleri Oku:

Kış iyice bastırmıştı. Dağlar, ovalar karlarla örtülmüştü. Dondurucu soğuk ortalığı kasıp, kavuruyordu. Kuruluş Savaşımız sürüyordu. Herkes, kendine düşen görevi yapmak için çabalıyordu. Genç, yaşlı herkes bu savaşın içindeydi. Yaşlılar mermi yapıyor; kadınlar elbise, çorap dikiyor ve cepheye, cephane taşıyorlardı. Onların işi çok ağırdı ama hiç biri bundan yılmıyordu.

O sabah Fadime Bacı da kağnıyla yola çıkmıştı. Yanına torunu Ali’yi de almıştı. Ali daha dört yaşındaydı. Annesi ve babası, cephede savaşırken ölmüşlerdi. Bu yüzden Fadime Bacı, Ali’yi hiç yanından ayırmaz şehitlerinin yadigarına gözü gibi bakardı. Fadime Bacı mermileri ve öteki cephaneyi bir an önce cepheye ulaştırmak istiyordu. Soğuğa aldırmıyordu. Yolda cepheye giden Mehmetçiklerle karşılaştı. Mehmetçiklerimiz öteki cephelere doğru ilerliyordu.

Bir ara, Fadime Bacı uzakta bir karartı görür gibi oldu. Duraksadı, gelenleri görmeye çalıştı. Dikkatle bakınca bunun bizim atlılarımız olduğunu anladı. Ona doğru geliyorlardı. Atlılar biraz sonra yanlarına geldiler, Atlıların başında ilerleyen komutan hemen durup sordu:

– Selam Bacı! Nereye böyle?

– Cepheye komutanım. Cepheye yetişmeye çalışıyoruz, yanıtını duyan  komutan duygulanmıştı.

– Elleriniz dert görmesin bacım. Siz olmasanız , biz bu savaşı zor kazanırız, dedi.

– Bu da bizim vatan görevimiz Elbette yapacağız, diye cevap verdi Fadime Bacı.

Komutan, Fadime Bacı’ yı bu soğukta bekletmek istemiyordu ama sormadan da edemedi:

– Bacımı soğukla aran nasıl? Baksana her yer kar. Kağnıda ne var? Yiyecek mi? diye sorunca Fadime Bacı gülümseyerek cevap verdi:

– Soğuk moğuk bizi etkilemez komutanım. Şu cephaneleri bir an önce cepheye götürmek, tek amacım.

Komutanın gözü küçük Ali’ ye takılıp:

– Bacı, bakıyorum yalnız değilsin. Çocuğu neden yanında götürüyorsun? demesi üzerine Fadime Bacı bir anda sertleşerek komutanın sözünü keserek;

Bana bak komutan! Bu çocuk benim torunum. Anası ile babası cephede şehit oldular. Ben onu da yetiştirip cepheye yollayacağım, yanıtını alan komutan :

 Kızma Bacı! Senin iyiliğin için söylüyorum, hem çuvalları neden çocuğun üzerine örtmüyorsun, hasta olacaksınız deyince, Fadime Bacı hiç düşünmeden yine cevabı verdi:

 Bak komutan! Her yer kar. Yağmur da çiseliyor. Çuvalları ve battaniyeleri cephanelerin üzerinden alırsam, hepsi nemlenir, hiçbir işe yaramaz. Millet malına zarar gelsin istemem. Sen, bizi hiç merak etme komutan! Bu ateş içimizde oldukça, hiçbir soğuk bizi yıldıramaz.

Fadime Bacının sözleri üzerine komutan hiçbir şey diyemedi ama yurdun kurtulacağı hakkındaki inancı da artmıştı.

Kurtuluş Savaşı Yaşanmış Hikayeler

The post Kurtuluş Savaşı Hikayeleri; “Fadime Bacı” appeared first on Hikaye Oku.

]]>
https://hikayelerimizden.com/savas-hikayeleri/kurtulus-savasi-hikayeleri-fadime-baci.html/feed 0