Mesneviden Hikayeler – Hırsız ve Fakihin Sarığı


Mesneviden Hikayeler – Hırsız ve Fakihin Sarığı

Yalancı bir alim, avam halkın gözünde büyük ve bilgin görünmek için büyük sarık sararmış. Sarığın içine bir parça yırtık ve eski bez koyar, büyük bir sarık sarar, başına koyardı. Sarığın zahiri çok güzel ve temiz, içiyse eski püskü ve yırtık bezlerle doluydu.

Bir sabah erkenden büyük sarığını başına geçirmiş, medreseye gidiyordu. Büyük bir gurur ve tekebbürü vardı. Kurdun sisli havayı sevdiği gibi, sabahın alaca karanlığında bir hırsız, geçenlerden bir şeyler çalmak için pusuya yatmıştı. Hırsızın gözü, gurur ve tekebbür içinde sallana sallana gelen fakihin büyük sarığına takıldı. Kendi kendine:

Ne güzel, ne büyük bir sarık! Bu sarık iyi para eder, dedi. Sıçrayıp sarığı fakihin başından kapıp kaçmaya başladı. Fakih hırsızın ardından bağırdı:

Ey harami! Önce o sarığı aç, eğer içinde değerli bir şey bulursan, o zaman götür. Hırsız, değerli bir şey çaldığını düşünerek var gücüyle kaçıyordu. Birden sarığın içinden yere bir şeyler düştüğünü fark etti. Dikkatle bakınca eski ve yırtık elbise parçalarının düştüğünü gördü. Büyük bir öfkeyle sarığı yere çarptı. Sadece bir metre beyaz bez vardı. Fakihten tarafa döndü ve dedi ki:

Eey sahtekar adam! Beni işte de, hayatta da hüsrana uğrattın.

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir