deyim hikayeleri


Deyim Hikayeleri; Çil Yavrusu Gibi Dağılmak

Deyim Hikayeleri; Çil Yavrusu Gibi Dağılmak Çil Yavrusu Gibi Dağılmak Deyimi; Topluluk halinde bulunan insanların, hayvanların her birinin bir yana dağılması anlamında kullanılan bir deyimdir. Okunma Sayısı: 969


Deyim Hikayeleri; Eline Su Dökemez 

Deyim Hikayeleri; Eline Su Dökemez  Eline Su Dökemez Deyimi;  İki kişiyi karşılaştırırken, daha önemsiz, değersiz, yeteneksiz, geri gördüğümüz kişi için, ötekinin eline su bile dökemez deyimi kullanılır. Eskiden, namaz abdesti alınırken, abdest alan kişi, bir usta ise, çırakları, kalfaları; Medrese hocası ise mollaları; öğretmen ise öğrencileri, eline ibrikle su dökerek […]


Deyim Hikayeleri; Foyası Meydana Çıktı

Deyim Hikayeleri; Foyası Meydana Çıktı Foyası Meydana Çıktı Deyimi; Aslı astarı araştırıldı, hilesi meydana çıktı anlamında bir deyimdir. Kuyumcular süs eşyalarında kullandıkları elmasların arkasına, ‘foya’ denilen bir madde sürer, ayna gibi, ışığı yansıtarak, daha çok parlamasını sağlarlar. Okunma Sayısı: 50


Deyim Hikayeleri; Ateş Almaya mı Geldin?

Deyim Hikayeleri; Ateş Almaya mı Geldin? Ateş Almaya mı Geldin Deyimi; Ziyaretini çok kısa tutan, gelir gelmez gitmeye kalkan kişiye söylenen, ‘çok çabuk gidiyorsun’ anlamında bir deyimdir. Eskiden kibrit yokmuş. Ateş sönünce, ateş küreği ile komşuya gidilir, bir parça ateş alınırmış. Okunma Sayısı: 109


Deyim Hikayeleri; Ayıkla Pirincin Taşını

Deyim Hikayeleri; Ayıkla Pirincin Taşını Ayıkla Pirincin Taşını Deyimi; Bir zorluğu çözümlerken, bir engeli ortadan kaldırmaya çalışırken bazen hiç beklenmedik sürpriz olaylar çıkar ve daha büyük engeller karşınıza dikilir. Böyle durumlarda bu deyim kullanılır. Deyimin hikayesi Osmanlı tarihine kadar dayanır. Yavuz Sultan Selimin Yemen’i Osmanlı topraklarına katmasından bir süre sonra […]


Deyim Hikayeleri; Eli Kulağında

Deyim Hikayeleri; Eli Kulağında Eli Kulağında Deyimi; Hemen, az sonra beklenen işler için kullanılan bir deyim. İslamiyet’in ilk yıllarında ezan okunurken. Mekkeli müşrikler (inanmayanlar) alay ettikleri ve okuyanı şaşırttıkları için, ilk müezzin Bilal Habeşi, elleri ile kulaklarını tıkayarak okurdu. Okunma Sayısı: 153


Deyim Hikayeleri; Avucunu Yalamak

Deyim Hikayeleri; Avucunu Yalamak Avucunu Yalamak Deyimi; ‘Beklediğin olmadı; umduğunu bulamadın’ anlamında kullanılan bir deyimdir. Bu deyim, kışın karlı ve soğuk havalarda inine kapanarak, tabanlarının altını yalamak suretiyle karın doyurmaya uğraşan ayıların hareketinden alınmıştır. Okunma Sayısı: 188


Deyim Hikayeleri; İpe Un Sermek

Deyim Hikayeleri; İpe Un Sermek İpe Un Sermek; İstenilen bir işi yapmamak için çeşitli bahaneler uydurmak, güç koşullar öne sürmek, güçlük çıkarmak anlamında kullanılan bir deyimdir. Okunma Sayısı: 402


Deyim Hikayeleri; Çattık Belaya Müstefilatun

Deyim Hikayeleri; Çattık Belaya Müstefilatun Çattık Belaya Müstefilatun; Çapraşık, içinden çıkılması kolay olmayacağı anlaşılan bir durumla karşılaşıldığını anlatan bir deyimdir. Vaktiyle İzmir Lisesinde edebiyat sınavına giren bir öğrenciden, müstefilatun vezninde bir kelime söylemesini istemişler. Okunma Sayısı: 120


Deyim Hikayeleri; Bir Çuval İnciri Berbat Etmek

Deyim Hikayeleri; Bir Çuval İnciri Berbat Etmek Bir çuval inciri berbat etmek, yanlış bir davranış veya sözle, olumlu ve yolunda giden bir işi bozmak anlamında kullanılan bir deyimdir. İncir satılmak üzere hazırlanırken, içlerinde çürük, kurtlu, hastalıklı olanlar ayrılır. İyi ayıklanmaz da içlerinde kurtlu, çürük olanlar kalırsa, ötekileri de bozar, çürütür. […]