mektup


Kurşun Kalemin Hikayesi

Kurşun Kalemin Hikayesi Günün birinde küçük bir çocuk, büyükbabasının mektup yazışını izliyordu. Birden sordu: “Büyükbaba, bizim başımızdan geçen bir olayı mı yazıyorsun? Acaba benimle ilgili bir hikâye olma ihtimali var mı? Büyükbaba yazmayı kesti, gülümsedi ve torununa şöyle cevap verdi: Okunma Sayısı: 91


Bekçinin Öyküsü

Bekçinin Öyküsü Bekçi öyküsünü bitiremedi. Fakat gerek yok buna. Son saatlerini kendi eliyle yazmış olsaydı bile başından geçenleri belleğimde şimdi olduğundan daha iyi canlandıramazdım. Deniz kıyısındaki küçük evime bir bekçi bulmak için gazeteye ilan verdiğimde çok yakın bir dostumdan bu konuda aldığım bir mektup beni çok sevindirdi. Onun salık verdiği […]


Hikaye Oku; Diş Ve Diş Ağrısı Nedir Bilmeyen Adam

Hikaye Oku; Diş Ve Diş Ağrısı Nedir Bilmeyen Adam Seçme Hikayeler, Sait Faik Abasıyanık “Diş Ve Diş Ağrısı Nedir Bilmeyen Adam” hikayesinden….. Doğuştan gözleri görmeyenler olur. Doğuştan sağır ve dilsizler olur. Doğuştan ayaksızlar, kulaksızlar da belki görülmüştür. Doğuştan dişsiz adam olur mu? Olmaz olur mu? “Hepimiz dişsiz doğduk. Dişlerimiz sonradan […]


Hikaye Oku; “Kızıma Mektup”

Hikaye Oku; “Kızıma Mektup” Çocuklarımızın problemli olmalarının en büyük sebeplerinden biri aile içi iletişimin kurulmamış olması,  sevgi ve merhamet yerine şiddet ve bencilliğin hüküm sürdüğü aile ortamıdır. Çocuğun mutluluğu ve gelişimi için sadece anne ve babanın onu sevmesiyle mümkün değildir, anne ve babanın da birbirlerini sevmeleri mutlaka gereklidir. Çünkü aileyi […]


Düşündüren Hikayeler; “Çocuğunuzdan Mektup”

Düşündüren Hikayeler; “Çocuğunuzdan Mektup” Sevgili Anneciğim, Babacığım; Bütün duygu ve düşüncelerimi dile getirebilseydim eğer, size şunları söylemek isterdim; Sürekli bir büyüme ve değişim içindeyim. Sizin çocuğunuz olsam da sizden ayrı bir kişilik geliştiriyorum. Beni tanımaya ve anlamaya çalışın. Okunma Sayısı: 27


Guy de Maupassant’tan Seçme Hikayeler; “Sauvage Nine”

Guy de Maupassant’tan Seçme Hikayeler; “Sauvage Nine” Georges Pouchet’ye I Virelogne’a on beş yıldır uğramamıştım. Prusyalıların yıkmış oldukları şatosunu sonunda yeniden yaptıran dostum Servat ile birlikte avlanmak üzere oraya güzde gittim. Bu yöreyi son derece seviyordum, güzel dünyanın, gözü okşayan, gıcıklayan köşelerindendi. Böyle yerler maddi bir aşkla sevilir. Biz, toprağın  büyülediği kimseler, […]