Hikayelerle “Yeryüzü Ayetleri” 7. Bölüm 


Hikayelerle “Yeryüzü Ayetleri” 7. Bölüm 

“Gökyüzüne Bulut Olmak”

“Görmedin mi: Allah buluttan azar azar
sevk eder; sonra onları birleştirir ve üst
üste yığar…”
Nur Sûresi, 43. ayet

Bir bulutun hikâyesi sahile vuran bir dalga ile başlar. Yeryüzünün tüm denizlerinin,  yeryüzünün tüm sahillerine, tüm kumsallarına, tüm yalçın kayalıklarına binlerce yıldır, bir kez bile durmadan, bazen okşar gibi, bazen döver gibi çarpan dalgalar sırasında, çok garip bir olay meydana gelir! Dalgadan kopan miniminnacık bir damlacık, buhar olup uçmaya başlar.

Aslında bu ilginç olay, sadece deniz ve okyanuslarda değil, göllerde, akarsularda ve dünyanın bütün anneleri tarafından, balkon ve bahçelere asılan ıslak çamaşırlarda da gerçekleşir! Çocuk Hikayeleri

Isınan su buharlaşır ve havadan daha hafif tanecikler halinde gökyüzüne doğru uçar gider.

Buharlaşan o minicik su damlacığı için bu, bildik bir maceradır aslında. Çünkü her sene tam 16 milyon ton su, buharlaşarak gökyüzüne çıkar. Bir o kadarı da, yağmur, kar, dolu olarak yeryüzüne iner ve bu oran hiç değişmez!

Bu su devri daimi, dünya bugünkü dünya olalı beri sürüp gider. Yeryüzünde hayat, böylece hayatta kalır!

Isınan ve yerden hızla yükselmeye başlayan su buharı, yukarılara doğru çıktıkça, çok daha soğuk hava şartları ile karşılaşır. Üstelik, hava basıncı da bir hayli azalmıştır artık.

Su buharı soğur ve genleşmeye başlar. Onun yeniden minicik bir su damlacığına dönüşmesi için, tek bir şeye ihtiyacı vardır artık, bir yoğunlaşma çekirdeğine!

İşte, yoğunlaşma çekirdeği etrafında minicik su damlalarına dönüştürülen su buharı, içinde yüzbinlerce ton suyun toplandığı bulutlar halinde, gökyüzünde toplanır. Bir bulutun içinde ne kadar çok su varsa, rengi o kadar koyu olur. O yüzden yağmur bulutları bembeyaz değil, gri renktedir. Eğer bir gün gökyüzüne baktığınızda boz renkli koca koca dağlar gibi bulutları görürseniz, kendinize sığınacak bir dam altı bulun hemen! Çünkü o dev gibi bulutların içinde binlerce ton su vardır ve artık
buluttan ayrılıp yeniden geldiği yere, yani yeryüzüne, bağlara bahçelere, ormanlara, akarsulara, göllere, deniz ve okyanuslara –hâlâ toplanmadıysalar– balkonda asılı çamaşırlara geri dönme vakti gelmiştir…

Derken, gökyüzünün gri benzinde pırıltılı şimşekler görülmeye başlar. Ardından müjdeli gök gürültüleri, binlerce davuldan oluşan bir orkestra gibi, “yağmurdan önce” şarkısını çalmaya başlar.

Yeryüzündeki tüm canlılar bu sesin ne anlama geldiğini çok iyi bilirler.

Kurumak üzere olan küçük bir gölde yaşayan kurbağalar… Çocuk Hikayeleri

Tarlasını attığı tohumların yeşermesini hasretle beklerken dua eden çiftçiler…

Tarlalara atılan tohumlar…

Çatlamış topraklar, kurumuş saksılar…

İp gibi incelmiş nehir yatakları…

Sararmış otlar, alçacık çalılar ve ağaçlar…

Tısssssslayan çeşmeler ve o çeşme başlarında su bekleyenler…

Dışarıda kalan son işçisini de içeriye çağıran karınca beyleri…

Kovanın kapısından en son giren vızıltılı bal arıları bilir… Hikaye

Demincek bal arılarının üzerlerinden yük yük polen kaldırdığı çiçekler bilir…

Yavrularını kanatlarının altına almış usulca yuvalarında bekleşen serçe kuşları da…

Yeryüzünde her şey ve herkes bilir:

Birazdan yağmur yağacaktır!

 ÖZKAN ÖZE 

Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 1036 – Çocuk Kitapları: 267

Hikayenin Bölümleri

    1. Bölüm
    2. Bölüm
    3. Bölüm
    4. Bölüm
    5. Bölüm
    6. Bölüm
    7. Bölüm
    8. Bölüm
    9. Bölüm
    10. Bölüm

hikaye, öykü, masal, çocuk hikayleri, çocuk öyküleri, çocuk masalları, hikaye oku, öykü oku, masal oku, ayet, dini hikayeler, eğitici hikayeler, düşündüren hikayeler,

 

Bir yorum ekleyin

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir